İnsanlarla iyi iletişim içinde olanlar, çevresindeki
insanlardan ve anne-babasından sevgi, hoşgörü ve fedakârlık gören kişiler
genellikle kendilerini güven içinde hissederler ve insanları sevmek, yeni
ilişkiler kurmak ve bu ilişkileri sürdürmekte zorlanmazlar. Ancak bunları tersi
olarak çeşitli sebeplerden dolayı güven duygusu zedelenen kişiler
karşılarındakilerle iyi ilişkiler kuramaz, onlara güvenemez ve araya bir
mesafe koyar.
Bu güven eksikliği sonucu araya mesafe koyma gibi
davranışlar kişileri depresyona kadar götürebilir ve sonuç olarak iş ve aile hayatında aksaklıklar meydana
getirebilir.
Genel olarak güven eksikliği yaşayan kişilerin
davranışları incelendiğinde bazı ortak noktalar bulunmuştur. Bunlardan birisi
de “Genelleme yapmak”.
Diyelim bu kişinin
(insanlara karşı güven problemi yaşayan) karşısında mükemmel bir insan
var. Her şeyiyle dört dörtlük ve herkes tarafından takdir edilen bir insan.
Bugüne kadar kimseyle güven problemi yaşamamış ve başkaları tarafından
güvenilir ilan edilmiş bir insan. Böyle bir insanın en ufak kusurunu görmek onu
genellemeye almamıza yetebilir ve onu da güvenilmeyecekler listesine
ekleyebiliriz. Ancak bu davranış çok yanlış olmakla birlikte bizi bir çıkmaza
sokabilir ve içinden çıkılmayacak psikolojik rahatsızlıklara yol açabilir.
Burada yapılması gereken tek şey karşınızdaki kişi ne
kadar mükemmel olursa olsun, ne kadar etrafında saygı görmüş olursa olsun, onun
bir insan olduğunu unutmamak ve onun da hata yapabileceğini göz önünde
bulundurmak. Keza insanları kusurları ile
kabul ettiğimiz zaman bizlerde hayal kırıklığına kapılmaz ve onlara olan
güvenimiz sarsılmaz. Unutulmamalıdır ki kusursuz olmak sadece Allah’a mahsus
bir durumdur ve her insanın elbet bir kusuru vardır.
Bu genellemeyi ortadan kaldırdığımız sürece insanlarla iyi bir diyalog kurabilir ve onlara güvenebiliriz ve onlar için fedakârlık yapabiliriz.