Tutumlar zaman
içinde değişebilirler. Örneğin bir ülkedeki devlet başkanının popülerliği
genellikle şaşırtıcı bir hızla azalır ya da yükselir. Bir örnek daha verecek
olursak 11 Eylül 2001 tarihinde yaşanan trajik olaydan haftalar önce ABD
Başkanı George W. Bush’un politikalarını destekleyen Amerikalıların oranı
yalnızca %50 iken 11 Eylül olaylarından hemen sonra bu oran %86 ya çıkmıştır. Bunu takip eden dönemlerde
de başkanın popülerliğinde iniş çıkışlar olmuştur.
Bir
başka örnek vermek gerekirse, 2003 yılının Mart ayında ABD orduları Irak’ı
işgal etmeden hemen önce Bush’a destek oranı yeniden %57 ye düşerken işgalden
sonra bu oran hemen %71 e yükselmiştir.
Yine Bush’un başkanlık dönemlerinin sonlarına doğru bitmek bilmeyen Irak
Savaşı ve hızla düşüşe geçen ekonomi ile birlikte başkanın yatıklarını
destekleyenlerin oranı %30 u altına inmiştir.
Peki
tutumlar neye göre değişkenlik gösteriyorlardı. Yukarıdaki örnekten yola
çıkarsak bir iş ile ilgili başarı, insanların tutumlarını olumlu yönde
değiştirebilir. Yine aynı şekilde bir başarısızlık durumu ise tutumların
olumsuz yönde değişmesine neden olur.
Tutumların
değişmesi genellikle toplumsal etkiye bir tepki olarak gerçekleşir. Başkanlık
adayından, çamaşır deterjanına kadar her şeyi kapsayan tutumlarımız
başkalarının söyledikleri ya da yaptıklarından da etkilenebilir. Sosyal psikologların tutum konusuyla bu
kadar yakından ilgilenmelerinin en büyük nedeni de budur.
Tutum
gibi son derece kişisel ve içsel olan bir şey bile son derece sosyal bir
fenomendir. Başka insanların hayali ya da gerçek davranışlarından
etkilenebilir. Örnek vermek gerekirse, reklamcılığın bütün çıkış noktası
tüketim eşyaları konusundaki tutumlarımızın reklamlar araçlığı ile nasıl etki
altına alınacağıdır.
Bir reklamın insanlar üzerinde oluşturduğu olumlu bir tepki o ürün ile ilgili satışı çok kısa bir süre içerisinde artıracaktır.