Kadeş Barış Antlaşması, 3. Hattuşili
tarafından, yaklaşık olarak İ.Ö. 1270 yılı civarında Mısır ile imzaladığı barış
antlaşmasıdır. Hattuşili bu antlaşma ile birlikte dönemin ve bölgenin en büyük
iki krallığının uzun soluklu bir barış yapmasını sağlamış; aynı zamanda fiilen
berabere biten Kadeş Savaşı’nın kağıt üzerinde Hititliler tarafından
kazanılmasını sağlamıştı.
Antlaşma
şartlarına gelecek olursak; aslında antlaşma her ne kadar iki ülkenin birbirine
saldırmayacağını garanti altına alsa da, her iki ülkeye dışarıdan gelecek olan
saldırılarda birbirlerine yardım edecekleri şartı da konmuştu. Bununla birlikte
antlaşmanın devamında Mısır ve Hitit krallarının bundan sonra kardeş olduğu
söylenmiş ve her iki tarafın imparatorlarına ve ailelerine övgüler düzülmüştür.
Antlaşmanın
en sonunda ise, antlaşma şartlarının korunması amacıyla; bir taraf antlaşmayı
bozarsa diye, her iki ülkenin de tanrıları bu antlaşmaya şahit olarak
gösterilmişti. Tanrılar antlaşmayı bozanı lanetleyecek; uyana ise mutluluklar
verecekti.
Antlaşmanın
bilinen iki nüshası vardır. Bunlardan birisi, Boğazköy yani Hititlerin başkenti
Hattuşa’da yapılan kazılarda ele geçen nüshadır. Bu nüsha şuan İstanbul
Arkeoloji Müzeleri’nde bulunmaktadır. Antlaşma Mısırlılar tarafından
hazırlanmış metnin Akadça çevirisidir. Diğer nüsha ise Akadça metnin Mısırcaya
çevirisidir. Bu metin ise gümüş bir tabla üzerine çivi yazısı ile yazılmıştır. Bu
iki nüsha, dünya tarihinin bilinen ilk barış antlaşmasıdır ve aynı zamanda iki
ülkenin savaş sırasında birbirine yardım edeceğini yani müttefik olduklarının
görüldüğü ilk belgedir.
Bir
barış antlaşması olan Kadeş Antlaşması’nda, sınır konusu ele alınmamıştı. Bu
durumda birçok araştırmacı, sınır sorunun daha sonra başka bir antlaşma ile
çözüldüğünü düşünmektedirler. Bununla birlikte ele geçen bazı tabletlerde,
Suriye ve Amurru kentleri Hititlerin yönetimine bırakılmıştı. Hali hazırda
Mısır ülkesinin sınırları içerisinde olan Filistin ise, yine Mısır sınırları
içerisinde kaldı.
Ayrıca
Mısır ve Hitit krallarının kardeşliği daha sonra tekrar pekiştirildi. 3.
Hattuşili kızlarından en büyük olanını Ramses’e eş olarak yolladı. Mısır
hiyerogliflerinde bu kadın için “Yüzü bir tanrı kadınınki kadar güzeldi”
yazmaktadır. Bu nedenle Mısır halkı, firavunun eşine hayrandı. Büyük ihtimalle
kuzeyden gelen bu kız, sarı saçlı ve renkli gözlüydü. Yani Mısır halkı ile
tamamen zıttı. Dolayısıyla bu durum hem Mısır halkı hem de firavunu için
oldukça ilgi çekiciydi. Hatta bazı Mısır kaynaklarında firavunun bu durumu “mucizevi”
olarak değerlendirdiği söylenir.
Ayrıca daha sonra Ramses, 3. Hattuşili ile yüz yüze görüşmek istese de, bu durumdan kuşkulanan Hattuşili, hastalığını bahane ederek bu buluşmaya gitmemişti. Daha sonraki dönemlerde tekrar Kuzeyden bir Hititli kız, Mısır’a gelin olarak gönderilerek bu kardeşlik daha da pekiştirildi.