Bugünkü Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan ve Geç Kalkolitik Devirin sonlarına doğru tarihlenen ( İ.Ö. 3400 ) Hassekhöyük, Fırat’ın sol kıyı tarafında Siverek yakınlarında bulunmaktadır. Bu yerleşim yerinde yapılan kazılarda birçok yapı katının bulunduğu fark edilmiştir. 5. Yapı katı ise oldukça önemlidir.
Mimarisi
Hassekhöyük’te
yapılan kazı çalışmalarının en dikkat çekici yanı, kentin etrafını çeviren bir
akropolise yani bir üst kente sahip oluşudur. Söz konusu duvarlar yaklaşık 1.80
metre kalınlığa sahip oldukça dayanıklı duvarlardır. Kent ise bu akropolisin
eteklerindeki teraslarda yükseliyordu.
Akropolis
oval bir plana sahipken, surlardan içeriye ancak kuzeydoğuda bulunan bir kapı
ile girilebiliyordu. Akropolisin en tepesinde ise 2 adet büyük yapı
bulunmaktadır. Bu yapılardan ilkinin boyutları yaklaşık olarak 31 X 32
metredir. Bu yapının planı temel olarak ortadaki büyük bir salon ile bu salon
etrafındaki odalardan meydana gelmekteydi. Bu yan odaların bazılarının 2 katlı
olduğu gözlemlenmiştir.
Bu yapının parçalı plan özelliği taşımasından dolayı, hem ekonomik etkinliklerin burada yapıldığı hem de dinsel ritüellerin burada gerçekleştirildiğini düşündürmüştür. Bu odalardan bazılarındaki duvarlarda mozaik ile oluşturulmuş motifler bulunmaktadır. Bu motiflerden en dikkat çekici olanı yürüyen boğaların olduğu mozaik panodur.
Buluntular
Duvarlara
yapılan doğa motifleri Anadolu’nun aslında hiç de yabancı olmadığı bir
durumdur. Prehistorik dönemlerden bu yana boğa motifi, özellikle dinsel anlamda
oldukça önemliydi Anadolu insanı için. Bu panoların yanı sıra pişmiş topraktan
elde edilmiş mühürler, tunç ve kemik ile taştan imal edilmiş çeşitli işlere
yarayan aletler, çanak ve çömlekler ile dik ve sarkık emzikli testiler ele
geçmiştir.
Bütün bunların yanı sıra Orak yapımında kullanılan çakmaktaşı dilgi çekirdeklerinin bulunması, bu yerleşim yerinin Fırat nehri üzerinde ticaret yaptığını ve bu bölgede de bir atölye olduğunu düşündürmüştür.