Ancak bu kültür bölgesinin merkezi adından da anlaşılacağı üzere Çanakkale’de bulunan Troya idi. Daha önceki yazılarımızda Troya’nın öncülleri niteliğinde olan Kumtepe ve Beşik-Yassıtepe höyüğü ile Karaağaçtepe höyüklerini sizlere aktarmıştık. İşte arkeologlar tarafından 1. Troya olarak adlandırılan bu kültür, bu daha erken kültürlerin biraz daha gelişmesi ile oluşmuş, ancak ilerleyen yıllarda oldukça gelişmiş olan bir kültür.
3. Bin
yıllarının başında, bu saydığımız daha eski yerleşim yerlerinin üzerine kurulan
1. Troya ya da Troya 1, İ.Ö. 2920 ila 2450 yılları arasında yaklaşık olarak 400
– 500 yıl devam etmiştir. Troya’nın bu katmanında yapılan kazı çalışmalarında,
daha önceki hemen hemen bütün Anadolu Kültürleri yazılarımızda adı geçen “megaron” planlı bir bey sarayı ele
geçmiştir.
Megaron Nedir?
Daha önceki yazılarımızda
hep “megaron öncüsü” olarak söz ettiğimiz ancak tam anlamıyla megaron
diyemediğimiz yapılardan söz etmiştik. İşte bu döneme geldiğimizde artık tam
anlamıyla megarondan söz edebiliyoruz. Megaron; genel anlamıyla dikdörtgen bir
planlı bir yapıdır. Bir ön oda ile daha büyük ana odadan oluşan bu yapı planına
ilerleyen dönemlerde simetri sağlanması açısından bir arka oda da eklenmiştir.
İlerleyen dönemlerde yani arkaik, klasik
ve hellenistik dönemlerde daha çok kutsal yapılarda kullanılan bu yapı
planı, 1. Troya’da ise bey sarayının planında kullanılmıştır.
Yaklaşık olarak 90 metre çapında bir kompleks olan bu sarayda birçok megaron planlı yapı görülmektedir.
Seramik Sanatı
Bu dönemde Anadolu’nun bu tarafında henüz çömlekçi çarkı bilinmediğinden dolayı kap kacaklar el ile yapılırdı. Bu bahsi geçen kalede yapılan kazı çalışmalarında ele geçen kapların çok büyük bir bölümü siyahtan griye ve yeşile doğru değişiklik gösteren, iyi açkılanmış kaplardır. Bu kapların üzerinde herhangi bir bezeme görülmez ancak bazı seramik kapların kupları oyularak insan yüzü şekli verilmeye çalışılmıştır. Bu örnekler de oldukça ilginç ve dikkat çekicidir. Bunun yanı sıra üç ayaklı kaplar Troya kültürünün karakteristik kap formlarından birisidir.
Ölü Gömme Geleneği
Bundan önceki yazılarımızda
Anadolu’da daha çok ev içerisine gömü geleneğinin olduğunu; insanların aile
büyüklerinin yani ataların öldükten sonra da ev içerisinde kalmasının onların
ruhlarının kötülükler karşısında aileleri koruyacağını düşündüğünü söylemiştik.
Daha sonra bu gelenek kendini şehir içinde oluşturulan mezar alanlarına yapılan
gömülere doğru kaymıştı. Ancak bu döneme geldiğimizde Troya 1 ile başlayan bu
gelenekte artık bırakın ev içerisine değil şehir içerisine bile gömü
yapılmamaya başlandığını görüyoruz. Troya 1’de yapılan kazı çalışmalarında şehir
surları içerisinde sadece birkaç çocuk mezarına rastlanmıştır.
Şehir dışındaki mezar alanlarında ise insanlar gene hoker pozisyonunda direkt olarak toprağa ya da bir küp içerisine yerleştirilerek gömülüyordu. Yanlarında ise diğer yaşamlarında kullanmaları için onlarla birlikte gömülmüş olan çok sayıda mezar hediyeleri bulunmaktadır.