İnsanı böylesine geniş bir yelpazede inceleyen bir bilim dalının alt
dalları olması kaçınılmazdır. Çünkü insan, saymakla bitiremeyeceğimiz canlılar
arasında yerküredeki değişimleri yöneten yegâne varlıktır.
Biyolojik olguyu bir kenara bırakıp baktığımızda, insanın oluşturduğu toplumsal
ve kültürel alandaki bütün farklılıkları ve benzerlikleri anlamaya çalışan
antropoloji sosyal-kültürel antropoloji olarak isimlendirilmektedir. Kişiliğin
oturmasında rol alan kültürel süreçler, kültürün ortaya çıkardığı cinsiyet davranışları,
türün devamının sağlanması ve geçim etkinliklerinin sistemlenmesine olanak
sağlayan aile ve akrabalık bağları, toplumların iç düzen ve bunların sürekliliğine
zemin hazırlayan hukuksal ve siyasal mekanizmalar, gelenekler, görenekler,
toplumsal alışkanlıklar, çeşitli geçim şekillerinden çevreye adapte olma
biçimleri, inanç sistemleri, beslenme ve sağlık uygulamaları konularında bu
geniş toplumsal-kültürel olgu bütünlüğü bu dalda incelenmektedir. Bu dalda bir
inceleme yapılmaya başlandığında başvurulması gereken en iyi kılavuz
etnografyadır. Etnografya çalışmaları bir topluluğu tüm toplumsal-kültürel
yönleriyle betimler.
Diğer bir dal ise biyolojik antropolojidir. Bu, insanın canlılar
arasındaki yeri ve evrimini, insanın biyolojik çeşitliliğini, insanlığın çok
eskilerde karşılaştığı sağlık sorunlarını ve demografik özelliklerini inceleyen
bir antropoloji dalıdır. Biyolojik antropoloji de kendi içinde dallara ayrılır.
Bunlar primatoloji (maymunları baz alır), paleantropoloji (insan fosili
kalıntıları incelenir), biyoarkeoloji (iskelet kalıntıları baz alınarak ölüm
nedenleri, ömür hesabı, büyüme gelişme durumları vs incelenir), fiziksel
antropoloji (yaşayan insan topluluklarının biyolojik çeşitliliği, büyüme
gelişme sorunları incelenir), adli antropoloji (beklenmeyen ölüm nedenleri
araştırıldıktan sonra ölüm nedenlerinin belirlenip kanıtların mahkemelerde
kullanılmasına yarayan antropolojidir) ve popülasyon genetiğidir (kalıtımsal
iliÅŸkiler, fark ve benzerlikler incelenir).
Ve gelelim dil antropolojisine… Canlılar arasında konuşma yeteneği sadece
insana mahsustur. Bundan dolayı da dil, kültür içinde bir merkez kabul edilir.
Bir antropolog kendi kültürü dışında bir kültürü araştırdığı zaman ilk olarak o
kültürün sahip olduğu dili incelemeli ve o dilin penceresinden dünyaya
bakmalıdır. Kısacası dil-kültür ilişkisini ele alan bir antropoloji dalıdır dil
antropolojisi.
Hepimizin bildiği arkeoloji de antropolojinin bir başka alt dalıdır. Bazılarımız
yakından ilgilenir, bazılarımızsa hiç ilgilenmemesine rağmen arkeoloji hakkında
görsel medya ya da bilişim medyası aracılığıyla bir takım bilgilere sahiptir. Geniş
bir kapsamda ele alınması gereken arkeoloji bu yazının ikinci bölümünde ele
alınmıştır.
Benzer Konular
sivas arkeoloji, sivas arkeoloji müzesi
sivas kongresi, sivas kongre binası
kocaeli, kocaeli arkeoloji ve etnografya müzesi
bursa arkeolojisi, şahinkaya mağarası
iznik arkeoloji müzesi, iznik arkeoloji müzesine nasıl gidilir
edirne arkeoloji ve etnografya müzesi, edirne arkeoloji müzesi
istanbul arkeoloji müzeleri, yarımburgaz mağarası
istanbul arkeoloji müzesi, istanbul arkeoloji müzesi bölümleri
çanakkale arkeoloji müzesi, çanakkale müzesi
izmir arkeoloji müzesi, izmir arkeoloji müzesine nasıl gidilir