Bireyler yeterince gayret
göstermelerine rağmen istediklerini elde edemediklerini ifade ederler. Benim
başkalarından farkım, eksiğim ne diyerek yakınırlar. Bunun en önemli
nedenlerinden biri olumsuz düşünmedir.
Bireylerin büyük bir çoğunluğu amaçlarını gerçekleştirmeye girişmeden önce zihinlerinde
başaramayacaklarına yönelik bir düşünce oluşturur. Olumlu düşünemeyen bir birey
aynı zamanda sağlıklı da düşünemez. Böylelikle birey daha eyleme geçemeden
başarısız olur. Çünkü zihninde amacını gerçekleştirmeye hazır olmayacak ve bu
nedenle gayret etmek ve faaliyette bulunmak için gereken gücü kendisinde
bulamayacaktır.
Olumsuz düşünen bireyler umutlarını
da yitirirler. Onlar bardağın yarısını her daim boş görenlerdir. Bilinçaltı
söylenen ve düşünülenleri kabul etmeye meyillidir. Olumsuz düşünülürse
bilinçaltındaki inanç, olumsuzluğun gerçekleşmesine neden olacaktır. Bu duruma
kendini gerçekleştiren kehanet de denir. Yapılması gereken şey bilinçaltının bu
özelliğinden yararlanarak onu istenilen doğrultuda yönlendirmek yani olumlu düşünmektir.
“Pers
sultanı iki adamı ölüme mahkum etmiştir. Mahkumlardan biri sultanın atını ne
kadar sevdiğini bilmektedir. Ona bağışlanırlarsa bir yılda atına uçmayı
öğretebileceğini vaat eder. Sultan dünyadaki tek uçan ata sahip olduğunu ve ona
bindiğini hayal eder ve mahkumun teklifini kabul eder. Diğer mahkum büyük bir
şaşkınlıkla arkadaşına bakar ve der ki:
- Atların
uçamayacağını biliyorsun. Yaptığın ölüm tarihimizi bir yıl geciktirmekten başka
bir şey değil.
Birinci
mahkum ona cevap verir:
- Ben
aslında kendime dört özgürlük şansı veriyorum.
İlki, sultan bu yıl ölebilir. İkincisi ben bu yıl ölebilirim. Üçüncüsü at
ölebilir. Dördüncüsü de belki ata uçmayı öğretirim.”
Başarıya ulaşmak isteniyorsa öncelikle
olumsuz düşünce tarzı terk edilmelidir. Düşünceleri değiştirmek bireyin kendi
elinde olan bir durumdur. Bu nedenle “Ben bu işi başaramam.” demek yerine “Ben
bu işi başarmak istiyorum ve başarabilirim.” demek gerekmektedir. Eğer başarısız
olunmuşsa bu durumdan gerekli dersler alınmalı ve sonrasında başarısızlık
üzerinde durulmamalıdır. Birey, elinden geleni yapmışsa ve başarılı olamamışsa
kendisini üzmesi için bir neden yoktur. Birey sınırlarını aşmayan her konuda
başarılı olabilir, bu nedenle başarısızlıkları onu yenilgiye mahkum etmemeli ve tekrar tekrar denemelidir. Önceki başarılarını da gelecektekiler için bir örnek
ve umut olarak görmeleridir. En önemlisi de bireyin kendisine olan inancıdır.