Örneğin bir arkadaşınızdan
borç para istediniz ancak arkadaşınız size borç vermedi. Sizde bu durumun
sebebini doğal olarak merak ediyorsunuz. Peki arkadaşınızın bu hareketini nasıl
açıklarsınız?
Kelley’in kovaryasyon modeli bilinen kurama göre bu sorunun cevabını bulmak
için, farklı zamanlarda, farklı durumlarda meydana gelmiş bir çok davranışı
incelememiz gerekir. Kovaryasyon modelini açıklamak gerekirse, bu kurama göre
bir kişinin davranış nedenleri ile ilgili bir yükleme oluştururken sistematik
olarak, olası nedensel etmenlerin söz konusu olduğu ya da olmadığı koşulların
akabinde ve davranışın sergilenip sergilenmediğine dikkat etmemizdir.
Bu durumu anlamak için bir
takım soruları sorabiliriz. Örneğin, bu arkadaşınız size daha önce borç para
verdi mi? Başka kişilere borç veriyor mu?
Bir yükleme oluştururken
kovaryasyon için belirli bilgi türleri üzerinde dururuz. Kelley bu konuyla
ilgili üç temel bilgi türü belirlemişti. Bunlar konsensüs, ayırt edicilik
ve tutarlılıktır. Konsensüs bilgi,
belirli bir aktör ile başkalarının aynı uyarıcıya karşı ne derece aynı şekilde
davrandıkları ile ilgi bilgilerdir. Ayırt edicilik bilgisi ise, belirli bir
aktörün farklı uyarıcılara karşı ne derece aynı şekilde davrandığı ile ilgili
bir bilgidir. Tutarlılık bilgisini açıklayacak olursak, belirli bir aktör ile
uyarıcı arasındaki davranışın farklı zaman ve koşullarda ne derece aynı kaldığı
ile ilgili bilgidir.
Şimdi bu durumlara birer örnek verelim. Bir giyim mağazasında yarı zamanlı bir işiniz olduğunu düşünün. Patronunuzun Ahmet isimli bir mağaza çalışanına bağırdığına şahit oluyorsunuz. Otomatik olarak hemen kendinize şu yüklemsel soruları sorarsınız. Patron, neden Ahmet’e bağırdı ve onu neden bu kadar sert eleştirdi?
Kelley’in kovaryasyon modeli
bu soruları farklı biçimlerde cevaplar. Konsensüs bilgisine göre, yukarıda da
belirttiğimiz gibi başkalarını aynı uyarana karşı nasıl davrandığı ile
ilgilidir. Bu durumda uyaran Ahmet oluyor. İş yerindeki diğer insanlarda
Ahmet’e kızıp onu azarlıyorlar mı?
Ayırt edicilik bilgisi aktörün
başka uyaranlara karşı nasıl tepki verdiğiyle ilgilidir. Bu durumda da patronun
mağazadaki diğer çalışanlara da bağırıp bağırmadığı sorusu aklımıza
gelir.
Tutarlılık bilgisi ise,
gözlemlenen davranışı aynı aktörün aynı uyarana karşı zaman ve koşullar içinde
ne sıklıkta sergilendiği ile ilgilidir. Patron Ahmet’e mağazada müşteriler
varken de bağırıp çağırıyor mu, yoksa bunu yalnızca mağaza boşken mi yapıyor?
Kelley’nin kuramına göre bu üç bilgi kaynağı bir araya gelip iki belirgin örüntüden birini oluşturduğunda net bir çıkarımda bulunulabilir. Eylemdeki konsensüs ve ayırt edicilik düzeyi düşük, tutarlılık düzeyi yüksek olduğunda insanlar içsel yükleme yaparlar. Buna karşın konsensüs, ayırt edicilik ve tutarlılık düzeylerinin hepsi yüksek olduğu zaman dışsal yükleme eğilimi ortaya çıkar.