Ankara Etnografya Müzesi, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildikten sonra kurulan ilk müzelerden birisidir. Yeni rejimin ilk gayelerinden birisi olan milli bilinci geliştirmek ve yaymak amacı ile Macar Türkolog Meszaroş’un tavsiyesi ile Ankara’da bir “Milli Müze” kurulması gündeme geldi. 1925 yılında bu amaç ile başlayan müze inşaatı 1927 yılında bitirildi.

                Bu tarihten sonra Anadolu’nun dört bir yanından toplanan Türk sanat eserleri ile etnografik eserler bu müzede 1930 yılında teşhire açıldı. Müzenin şuan 10 salonu, bir kütüphanesi ile arşivi, depoları ve müdüriyet odaları vardır.

Giriş – Şeref Holü

                Müze’ye büyük kapısından girildiğinde ilk karşılaşılan ve üzeri büyük bir kubbe ile örtülü olan salonudur. Bilindiği üzere Mustafa Kemal Atatürk öldüğü zaman, Anıtkabir yapılana kadar geçici olarak, 1938 – 1953 yılları arasında Etnografya Müzesi’ne gömülmüştür. İşte bu bölüm, Atatürk’ün geçici olarak yattığı yerdir. Şuan yattığı yerde, mermer bir plaka bulunur. Plakanın üzerinde “Burası 10.11.1938’de sonsuzluğa ulaşan Atatürk’ün 21.11.1938’den 10.11.1953’ kadar yattığı yerdir.” yazmaktadır. Bu yüzden “Şeref Holü” olarak adlandırılan bu seksiyonda Atatürk’ün bronz bir portresi ile çeşitli resimleri bulunur.

Giyim Salonu

                Bu salonda Anadolu’nun dört bir yanından toparlanan Türk halk giysileri, takıları, kadın başlıkları, berber takımları gibi eserlerin yanı sıra nalınlar da sergilenmektedir.

İşlemeler Salonu

                Bu seksiyonda, çevre, kese, yatak örtüleri, çorap, hamam takımları gibi geleneksel Türk elişlerinden en güzel örnekler sergilenmektedir. Ayrıca bu seksiyonun duvarlarında da geleneksel Anadolu kilimleri asılıdır.

Dokumalar Salonu

                Dokumalar Salonu’nda Anadolu’nun tarihi dokuma sanatından en seçkin örnekler teşhir edilmektedir. Müzenin en nadide eserlerinin bulunduğu bu bölüm, yerli ve yabancı turistler açısından oldukça ilgi çekicidir.

Madeni Eserler Salonu

                Anadolu’da bin yıllardır yapılmakta olan bakır işçiliğinin Türk devirlerindeki örnekleri; siniler, kazanlar, sahanlar, mangallar, fenerler ile ibrik ve güğümler bu bölümün en dikkat çekici eserlerindendir. Bunun yanı sıra özellikle Bursa’da üretilen tarihi bıçaklar da görülmeye değer bir diğer eser grubudur.

Ankara Evi

                17. Yüzyıl mimarisi olan bir Ankara evinin bir odası; dönemin bütün özellikleri ile; işlemeli tavanı, ocağı, dolapları, sediri ve döşemeleri ile bu bölümde yansıtılmaktadır. Bu seksiyona girenlerin kendini birden 17. Yüzyıl Anadolu evinde bulacağı bölüm, özellikle yabancı turistler tarafından oldukça ilgi çekicidir. Bölümün ortasında geleneksel kıyafetler giydirilmiş bir Anadolu kadını mankeni bulunur.

Koridor

                Bu seksiyonda mutfak takımları, Çanakkale, İznik ve Afyon seramikleri, gürzler, etnografik eserler ile ok sandığı, sigara takımları bulunmaktadır. Bunun yanı sıra Selçuklu devrinden Osmanlı devrinin sonuna kadar olan geniş dönemde yapılan çinilerden ve Türk cam eserlerinden en güzel örnekler bu bölümde yer alır.

Tekke Eşyaları Salonu

                Cumhuriyetin ilanından kısa bir süre sonra yayınlanan bir kanunla kapatılan Tekke, zaviye ve türbelerden toplanan çeşitli eşyalar bu bölümde sergilenmektedir. Bu seksiyonun eserlerini özellikle Bektaşi, Mevlevi, Rifai gibi tarikatların sahip olduğu tekke eşyaları oluşturmaktadır.

Besim Atalay Salonu

                Dünyaca ünlü Türk bilginlerinden olan Besim Atalay’ın, Ankara Etnografya Müzesi’ne bağışladığı eserlerin sergilendiği salona, onun ismi verilmiştir. Bu bölümde el yazması kitaplar ile levhalar, yazı yazılan araç gereçlerin bulunduğu yazı takımları, bir takım paralar, silahlar, fenerler, çiniler ve cam eserler bu bölümün en dikkat çekici eserlerindendir.

Yazma Eserler Salonu

                Bu salonda muhteşem güzellikteki cilt ve sayfa süslemeleri olan Kuranlar ile, el yazması Osmanlı dönemine ait fermanlar, nişanlar ve madalyonlar sergilenmektedir. Bunun yanı sıra bu seksiyonda Türk hattatlarının el yazmaları ile güzide minyatürler de sergilenmektedir.

Ahşap Eserler Salonu

                Selçuklu döneminden başlayarak Osmanlı’nın sonuna kadar olan geniş dönemde yapılan ahşap işçiliği eserleri bu bölümde sergilenir. Bu eserler; minber ve mihraplar, tabutlar, kapı ve pencere pervazları, tahtlar gibi eserlerdir. Bunun yanı sıra vitrinlerde Selçuklu ve İznik ile Kütahya çinilerinden örnekler bulunmaktadır.

Ankara Etnografya Müzesi’ne Nasıl Gidilir?

                Talatpaşa Bulvarı’nda bulunan müzeye ulaşım kent merkezinden kalkan halk otobüsleri ile kolaylıkla sağlanabilmektedir. Müze, pazartesi hariç haftanın her günü saat 08.30 ile 17:30 arası Türk tarihi meraklılarına kapılarını açıyor.