İznik,
Bursa iline bağlı yine kendi ismini taşıyan bir gölün kenarına kurulmuş olan
ufak bir ilçedir. Eski çağlardan günümüze kadar gördüğü iskan neticesinde bir
açık hava müzesi olan İznik, yoğun olarak turist çekmektedir.
Prehistorik
çağ dediğimiz tarih öncesi çağlardan beri İznik ve çevresi sahip olduğu ılıman
iklim ve verimli toprakları nedeniyle yerleşim görmüştür. Bugün İznik ilçesi
sınırları içerisinde bilinen çok sayıda neolitik – kalkolitik döneme tarihlenen
höyükler bulunmaktadır. Bu höyüklerde yapılan kazılar yörenin tarihi açısından
önemli sonuçlar elde edilmesini sağlamıştır.
Daha
sonra gelen antik Yunan döneminde de iskan gören İznik, bugün bile eşine az
rastlanır derecedeki planlı kent yapısı ile ne denli görkemli bir şehir olduğunu
gösterir. Hipodamos plan olarak adlandırılan, Türkçe’ye ızgara plan olarak
çevrilen bir şehir planına sahip olan ilçede, bu gün bile Bursa’nın genelinin
aksine aynı plan halen uygulanmaktadır.
Åžehrin
göl kıyısında, Roma dönemine tarihlenen bir tiyatro yapısı açığa
çıkartılmıştır. 1980’li yıllarda kazısı yapılmaya başlanan tiyatronun kazıları
bir süre önce durdurulmuş olsa da, bu gün İznik
Arkeoloji Müzesi ekipleri ile Uludağ Üniversitesi ekipleri ortaklaşa bir
çalışma sürdürerek, tiyatronun kazısına devam etmektedirler.
Åžehir
sadece antik dönemlerde değil, günümüze daha yakın dönemlerde de önemli bir
merkez olarak varlığını sürdürmüştür. Bizans, Selçuklu ve Osmanlı devletlerine
başkentlik yapan kent, İslam ve Türk tarihi açısından da bünyesinde önemli
eserler barındırır. Nilüfer Hatun İmareti, Eşrefi Rumi Türbesi, Yeşil Cami,
İsmail Bey Hamamı gibi Osmanlı yapıları bu gün halen ayaktadır.
Bunun
dışında İznik, eskiden beri ünlü bir çini merkezi olmuştur. Anadolunun en iyi
Osmanlı çinilerinin imal edildiği kasabada, bugün Osmanlı döneminde faaliyet
göstermiş olan bir çini atölyesinin kazıları da devam etmektedir.
Yukarıda sayılan bütün ören yerlerinden elde edilen buluntular, şehrin merkezinde bulunan İznik Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Kendisi de bir tarihi anıt özelliği taşıyan bu binanın güzelliği bile ziyaretçilerin içerisindekileri görmeden akıllarını baştan alacak cinstendir. Osmanlı’nın kuruluş dönemlerinde yapılmış olan bu bina (Nilüfer Hatun İmareti) bu gün bünyesinde görkemli hazineleri barındırır.
Daha müzenin bahçesine girer girmez etraftaki antik Yunan lahitlerini ve Hristiyan dönemi mezar taşlarını görürsünüz. İçeride ana salonda ise, bölgenin neolitik ve kalkolitik yerleşimlerine ait seramik kap örneklerinin yanı sıra, bölgede bulunan bir kremasyon mezarı da görebilirsiniz. Müzenin bir bölümü ise eşsiz güzellikteki Osmanlı çinilerine ayrılırken, diğer bir bölümünde ise ilçenin Yunan ve Roma dönemi buluntuları yer alır. Müzenin envanterlerinde çok sayıda bulunan nadide sikkeler ise görülmeye değerdir.
İznik Arkeoloji Müzesine Nasıl Gidilir?
İznik, Bursa merkezden yaklaşık olarak 85 km uzaklıkta bulunan bir ilçedir. Şehir terminalinden kalkan otobüsler ile ilçeye ulaşmak yaklaşık 1.5 saat sürmektedir. İlçe merkezinde yer alan arkeoloji müzesini bulmak, kente vardıktan sonra hiç de zor olmayacaktır.