İstanbul,
antik çağlardan günümüze kadar iskan görmüş, gerek jeopolitik konumu gerekse de
yer üstü ve yer altı zenginlikleri ile her devletin sahip olmak isteyeceği bir
kenttir. İlk önce ege halklarının yerleşmesi ile tarihe adım atan İstanbul,
daha sonra Roma döneminde de devlet içerisinde önemli bir konum alır.
Bizans dönemine geldiğimizde Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti olarak gördüğümüz İstanbul (Konstantinopolis), Osmanlı Devleti zamanında fethedilmek istenmiş ve birçok kez kuşatılmıştır. Nihayet 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fetih etmesi ile İstanbul Osmanlı Devleti’nin başkenti olur.
Bu
dönemden sonra şehrin çehresi değiştirilmeye başlanır ve Bizans mimari ile
sanatı yerini Türk – İslam mimarisi ile sanatına bırakır. Birçok kilise camiye
çevrilirken, tamamen Türk mimarisine uygun camiler ile padişahların
konaklamaları için saraylar inşa edilir.
İşte bu
saraylardan, belki de Dünya’daki tüm sarayların en büyüklerinden birisidir
Topka Sarayı. Saray, Fatih Sultan Mehmet tarafından, Sarayburnu’nda
yaptırılmıştır. Yapımı 1475 – 1478 yılları arasında biten bu saraya ilk
önceleri “Yeni Saray” adı verilir. Zira İstanbul fetih edildikten sonra Fatih,
bugünkü İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası’nın olduğu yerdeki sarayda
konaklamıştır. O saraya eski saray, daha sonraları kapılarından birisinin adı
“Topkapı” olduğu için Topkapı Sarayı olarak anılacak olan saraya ise “Yeni
Saray” adı verilir.
Yeni
saray, ayrı köşklerden, daireler ve bahçelerden oluşan tam 82 bin metre karelik
dev bir komplekstir. Sarayın etrafı
surlar ile çevrilirdir ve, kara tarafında kalan surların 4, sahil tarafında
kalan surların ise üç kapısı vardır.
Topkapı
Sarayı, uzun yıllar Osmanlı padişahlarının ikamet ettiği yer, aynı zamanda da
devletin merkezi olmuştur. Toplantılar, çeşitli törenler burada yapılmış, devletin
gidişatına yön veren kararlar burada alınmıştır.
1924
yılında tadilata giren saray, 9 Ekim 1924 yılında da “Topkapı Sarayı” müzesi
olarak ziyarete açılmıştır. Şimdi gelin hep birlikte müzenin içerisindeki
bölümlere bir göz atalım:
Çin Porselenleri Dairesi
( Mutfak )
Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmış olan bu bölüm, Yavuz Sultan Süleyman zamanında da genişletilerek bugünkü halini almıştır. Bu bölümde güzide Çin porselenleri sergilenmektedir. Dünya’nın en büyük Çin porseleni koleksiyonu olan bu bölümde tam tamına 11475 sanat eseri sergilenmektedir. 9. Yüzyıldan 18. Yüzyıla kadar olan dönemde imal edilmiş bu porseneller müzenin en nadide parçalarıdır.
Arz Odası
II. Mehmet tarafından yaptırılan bu oda, içerisinde kubbeli bir taht ve bronzdan yapılmış bir ocak ile mermerden imal edilmiş bir çeşme bulunur. Osmanlı Padişahları, yerli ve yabancu devlet adamlarını burada saraya kabul etmiştir.
Padişah Elbiseleri
Sarayın Seferli Koğuşu’nda padişah ile yakınlarının elbiseleri sergilenmektedir. Giysilerin yanı sıra padişahların kullandıkları kılıçlarda görülmeye değerdir.
Hazine Odası
Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı bu bölüm, Osmanlı’ya ait maddi hazinelerin saklandığı yerdir. Dairenin dört salonu vardır. Birinci salonda Türk işi değerli taşlarla, bazı hediyeler bulunur. İkinci salonda 17. Yüzyıl Türk eserleri ile padişah tahtları ise müzenin en değerli eserlerindendir.
Minyatür Galerisi
Sultan Abdülmecid’in 1858 yılında yaptırdığı bu galeride 13. Yüzyıldan 18. Yüzyıla kadar olan döneme ait Türk minyatürlerinden örnekler sergilenmektedir.
Has Oda (Hırka-i
Saadet Dairesi)
Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan bu dairede, Hz. Muhammed’in hırkası burada sergilendiğinden buraya Hırka-i Saadet Dairesi de denmiştir. Dairede Hz. Muhammed’e ait yay, ilk dört halifenin kılıçları gibi çok değerli eserler bulunmaktadır.
Silah Koleksiyonu
Sekiz kubbe ile örtülü Silah Koleksiyonunda İslamiyetin ilk yüzyıllardan başlayarak, Osmanlının son devirlerine kadar kullanılmış kesici, delici ve ateşli silahların bulunduğu bölümdür.
Harem Dairesi
Topkapı Sarayı Müzesi’nin belki de en çok merak edilen bölümüdür, Topkapı Sarayı Harem Dairesi. Bu daire ilk kez 3. Murat tarafından yapılmıştır. 670 metre karelik geniş bir alana yayılan bu daire, üç ila beş kat arasında değişmektedir. Harem’de 259 oda, 46 tuvalet, 12 sandık odası, 8 hamam, 8 geçit, bir revir ve 4 mutfak ile birlikte 6 kiler bulunmaktadır.
Osmanlı
sarayının cariye, gözde ve padişah kadınlarının yaşadığı haremde, çini ve kalem
işi süslemeler ile göz alıcı duvar ve kubbeler de yer almaktadır. Harem’in
Altın Yol, Ocaklı Sofa, Çeşmeli Sofa, Abdülhamid odası, Sultan Osman Odası, 3.
Selim Odası gibi padişah odaları bulunurken, Valide Sultan dairesi ile Hünkar
Sofrası odaları dairenin görülmeye değer odalarındandır.
Topkapı Sarayı
Müzesine Nasıl Gidilir?
Topkapı sarayına gitmenin en kolay yolu, deniz yoludur. İDO’nun Eminönü’ne olan seferlerinden birisiyle semte geldikten sonra, tramvay ile Saray’ın olduğu bölüme gidilir.
Müze, Salı
günleri hariç haftanın her günü ziyaretçilerini beklemektedir.