Türkiye'nin Faydalı Gündemi
SON EKLENEN VIDEO
REKLAMLAR
SON YORUMLAR
ALFRED DE MUSSET
Necla Ä°salar
o kadar aradım musset hakkında iyi yazı bulamadım. tüm baktıgım yerlerde bır iki satır açıklamadan başka bir şey yoktu. burada buldugum için mutlu old...
OSMANLI PADİŞAHLARININ ÖZELLİKLE
Gündem Türkiye
Sn. @Erhan Özdemir;
Kopyalama yerine, site linkini paylaşabilir veya sayfanın Print Scrn tuşu ile fotoğrafını çekebilirsiniz...
...
ERKEK SAÄžLIÄžI VE PROSTAT BÃœYÃœMES
ömer yıldırım
Özellikle erkeklerde çok görülen prostat büyümesi ve prostatit benzeri hastalıkların böbreklerin zarar görmemesi için mutlaka tedavi edilmelidir. pros...
BULGARİSTAN VE JAPONYA ÖRNEĞİ
selamettin acun
keske bu yazıyı biz değil de okuması gerekenler okusa ona göre bişeyler yapmaya calıssa, ne bilim bir adım bir kıvılcım yaratsa. Biz yandık yetenekl...
MASALLAR VE MASAL TÃœRLERÄ°
Emin ÇELİK
yazılarınızı başından bu yana takip ediyorum benim için masal ve edebi türler içerisinde sanki ayrı bir tür özelliği taşıyor. tek başına şiir gibi tek...
OLMAZSA OLMAZ ANDROÄ°D UYGULAMALA
Safa ARSLANER
Angry Birds Aslında basit bir uygulama ancak sesler ve görselliğin mükemmel uyumu sayesinde bir anda oyunun bağımlısı olabiliyorsunuz......
DAVRANIÅž ANALÄ°ZÄ° NE ÅžEKÄ°LDE YAPI
Emin ÇELİK
sadece çocuklar için değil gündelik yaşantımızda biz büyükler içinde tüm bunlar geçerli. sadece içimizdeki isimleri farklı oluyor. oldukça şık bir yaz...
HARÄ°CÄ° HARDDÄ°SK ALIRKEN DÄ°KKAT E
Safa ARSLANER
Aslına bakarsanız HDD alırken yaptığımız en büyük yanlışlık ucuzuna kaçmak oluyor. Bazı teknoloji marketlerinin elinde kalan ürünleri yarı fiyatlarına...
BÄ°LGÄ°SAYAR NEDEN YAVAÅžLAR?
sena kızıl
Şu başlangıçta açılan uygulamalar durumundan haberdar değilimde bu çok iyi oldu, hemen sıkı bir temizliğe başlıyorum, inşallah hızlanır biraz makinam ...
En Çok Aranan 30
15.03.2012 16:38
Serkan KÖMÜR
2240
Mart ayı yakın tarihimiz açısından çok
sayıda önemli olaylarla doludur. Ancak elbette Çanakkale Zaferinin bu olaylar
arasındaki yeri herkes tarafından malumdur. Buna binaen kısaca da olsa bu
döneme ait bilgilerimizi pekiştirmekte fayda görüyoruz.
Osmanlı
İmparatorluğu’nun hasta adam olarak anılmaya başladığı ilk dönemlerden itibaren
dönem dönem gündeme gelmiş boğazların ele geçirilmesi düşüncesi ve hatta bu
yönde hazırlanmış planlar, boğazların bir çok ülke için taşıdığı önem ve risk
boyutu yüzünden sürekli olarak ertelenmiştir. 1914 yılının kasım ayında Osmanlı İmparatorluğu ile itilaf
devletleri arasında savaşın 9 ayrı cephede birden başlaması harekatı yeniden
gündeme getirmiştir. Bu durumdan yararlanan dönemin İngiliz dışişleri bakanı
Winston Churchill'in önerisi ile Rusya ‘nın Kafkas cephesindeki Osmanlı
Ordusunun baskısının azalması için 10. bir cephe de daha savaşması düşüncesiyle
öneriye destek vermesi sonucun da , İngiltere ile Rusya’nın ısrarlarıyla itilaf
devletleri 2 ocak 1915‘te harekatı gerçekleştirme konusunda anlaşır.
Boğazların ele
geçirilmesi Rusya ile itilaf devletleri arasında bir köprü kurulmasına da imkan
verecek, Süveyş kanalı ile Hint yolu üzerindeki Osmanlı ağırlığı da
kaldırılmış olacak ve nihai sonuç olarak ta hala savaşa katılmamış olan Balkan
devletlerinin itilaf devletlerinin yanında yer alması sağlanacaktı. Doğal
durumu bakımından savunmaya oldukça elverişli olan Çanakkale boğazı, savunma
hazırlıklarına başlayan Osmanlı ordusu tarafından tamamen mayınlanmış, birçok
sahte mevzi kurulmuştu. Ancak birçok ayrı cephede savaşmak zorunda kalan aynı
zamanda uzun yıllardır savaş halinde olan yorgun ordunun imkansızlıklarla
ayrıca savaşması gerekiyordu. Üzerine İttifak devletlerinin taahhüt ettiği
yardımlar bir türlü ulaşmayıp sadece Almanya‘nın bazı subaylarının savaşlara
eşlik etmesi ile Avusturya ‘nın gönderdiği 2 batarya dan ibaret kalınca , durum
daha da vahim hale dönüşmüştü.
Dönemin en güçlü
deniz kuvvetlerine karşı verilecek savunmada tabyalar imkansızlıklar yüzünden zırhlı
veya beton olması gerekirken, imkanlar ölçüsünde topraktan veya taşlardan
oluşuyordu. Dış cepheler, orta cepheler ve merkez cepheler olmak üzere üçe
ayrılan bir savunma düzeni kurularak bu cephelerin komutası miralay Cevat Bey’e
verilmişti. Savaş ilanından sadece 3 gün sonra 3 kasım 1914‘te İngiliz
donanması Seddülbahir ile Kumkale‘deki tabyaları top atışına tutmuştu. İtilaf
devletlerinin ilk alınan karar gereği boğazların bir deniz harekatı ile ele
geçirme planı 16 şubat 1915 yılında revize edilerek kara harekatı ile de
desteklenmesi şekline dönüştürüldü. Bu sebeple Fransızların küçük bir kuvvetle katıldığı
büyük bir kara birliği toplandı. Hava koşullarının uygun olmaması sebebiyle ara
vermek zorunda kaldığı 16 şubat 1915‘te başlatılan ilk İtilaf devletleri bombardımanı
sırasında İngiliz komandoları karaya direniş görmeden çıkarak 19 şubata kadar
dış savunma hattını ele geçirip 19 Türk topunu tahrip ettiler.
Dış savunmanın
bu şekilde kolayca düşmüş olması bile hemen bazı siyasal sonuçlar ortaya
çıkardı. İngiltere ‘nin hedeflediği gibi Bulgaristan çekingen bir tutum sergilemeye
başlasa da itilaf devletlerine meyillendi. İtalya aynı şekilde itilaf
devletleri ile yakın ilişkiler içerisine girdi. Ancak Rusya Yunanlılar‘ın
İstanbul‘a girmesini çıkarına uygun görmüyordu ve bu yüzden Yunanlılar’ın
savaş dışında kalması koşuluyla kırk bin kişilik yardımcı bir kuvvet göndermeyi
teklif ettiler. İngiltere ve Fransa bu krizi Boğazların denetiminin Rusya’ya
bırakılacağı konusunda güvence verince büyük saldırı için hazırlıklara tam
anlamıyla başlandı.
Orta savunma
hattı sürekli olarak top atışı altında tutularak yıpratıldı. Ele geçirilmiş
olan dış hatlar İngiliz komandoları ile desteklendi ve boğazlardaki mayın
temizleme işlemleri başarıyla sürdürüldü. Ancak 7-8 mart gecesi yüzbaşı Hakkı
Bey komutasındaki Nusret mayın gemisi Limana düşman kuvvetlerine fark ettirmeden
yeniden mayın döşedi. 18 Mart 1915 te başlatılan büyük deniz taarruzu
batarya atışları ve Nusret’ in döşediği
mayınlar sayesinde itilaf devletlerinin 16 savaş gemisi kaybetmesi ile
sonuçlanınca Çanakkale’nin karadan yardım görmedikçe geçilemeyeceğini açıkça
gösterdi. Yeniden yapılan planlar sonucu 25 nisan 1915 ‘te İngiliz , Fransız ve
Anzac lardan (Avustralya ve Yeni Zelanda ordusu) oluÅŸan 70000 kiÅŸilik bir kara
kuvveti Seddülbahir ve Arıburnu bölgelerinde karaya çıkarıldılar. Bu harekata, 109
savaş gemisi, 308 destek gemisi ve özel çıkarma araçlarıyla da destek
veriliyordu. Seddülbahir, Arıburnu ve Kumkale‘ye yapılan ilk çıkarmalar bazı
noktalarda başarılı olsada net bir sonuç elde edemeyerek Arıburnu ve
Seddülbahir‘i almayı başaramadı. Binbaşı Mahmud bey komutasındaki Türk
birlikleri düşmanın merkez cephelere erşebilmesini başarıyla engellerken, 19.
Tümen komutanı Mustafa Kemal Atatürk’ün 17. Piyade alayını Conkbayırı’na tam
zamanında yetiştirerek Kocaçimen Tepesi düşman eline geçmesine engel oldu. İtilaf
devletleri 25 nisan 1915 te verdikleri büyük kayıp karşılığında sadece bir köprü
başını ele geçirebildiler.
26 nisan da
itilaf devletleri Seddülbahir’e top ateşiyle başladığı yeni bir hücum
gerçekleştirdi. Bu saldırıda çok kanlı geçen çarpışmalar sonucu 5. Ordunun üstün
gayretleri ile geri püskürtüldü. 1 Mayıs gecesi ve devam eden günlerde 17000
kişilik bir Türk kuvveti karşı saldırı başlattı. Yine çok kanlı geçen bu
saldırıda Türk birlikleri 16000 kişi kayıp verdi düşmanın kaybı 14000 kişi oldu
ancak kayda değer bir başarı kazanılamadı. Başlangıçta 3 gün olarak tasarlanmış
boğazların alınması düşüncesi, bu uzun süren ve her iki tarafı da çok fazla
yıpratan savaşların sonunda İtilaf devletleri içinde siyasal etkiler yaratmaya
da başladı. İngiliz kabinesinde bazı değişiklikler oldu. 4 Haziran 1915‘te 50 000
kişilik itilaf devletleri toplama ordusu, 25 000 kişilik Türk ordusu üzerine Çanakkale
savaşlarının en kanlı çarpışmalarının yaşandığı büyük bir sadırıya geçti. Saldırı
zırhlı araçlar ve top ateşiyle desteklendi. Bu saldırıda düşman bazı siperlere
girebilmeyi başarsa da yine bir sonuç elde edilemedi. Savaşın başlamasından 70
gün sonra Türk birliklerinin kayıpları 100 000 rakamına ulaşmıştı ancak herşeye
rağmen itilaf devletleri ilermeyi başaramamıştı.
Bu sebeple nihai
bir çıkarma ile Anafartalar ve Kocaçimen‘i ele geçirmeye karar verdiler. Bu
saldırıyı bekleyen Osmanlı ordusu çıkarmanın tam olarak nereden yapılacağı
konusunda fikir ayrılığına düşmüştü. Yenilenen birlikler ile Ağustos başında
Suvla‘ya ani bir şekilde çıkarma yapmaya başladılar. Bu saldırıya, 10 Ağustosta 28 ve 41. Alaylar, Mustafa Kemal
Atatürk’ün askerleriyle yaptığı kısa bir konuşma sonrasında ölüme gittiğini
bilerek süngü hücumuna başladı. Çok kanlı ve göğüs göğüse sürdürülen
çarpışmalar neticesinde, düşman önce siperlerine girmeye zorlandı ardından
ağır kayıplar vererek geriye püskürtüldü.
1915 yılının
sonbaharı çok kanlı ve itilaf devletleri açısından bir başarı getirmeyen birçok
savaşa sahne oldu. Yeni birlikler arayışına giren İngiltere bu konuda da başarı
sağlayamayınca Çanakkale birliklerinin başına yeni atanan General Charles
Monroe, Çanakkale’nin boşaltılması ve geri çekilmek gerektiğini belirten
raporunu kabineye sundu. 8.5 ay süren savaşlar sonucunda en başta hedeflenen
amaçlardan hiçbirine ulaşılamadı ve birliklerin geri çekilmesi kararlaştırıldı.
Bir cephe daha açarak Osmanlı ordusunu yıpratmak isteyen itilaf devletleri Türk
Ordusunun savunması sayesinde 1 milyon Fransız ve İngiliz askerini Çanakkale, Irak
ve Filistin cephelerinde tutarak ana cephelerine gidememelerine sebep oldu. Ä°tilaf
devletleri savaş ilanından sonra Çanakkale‘ye 70 000 kişi göndermişti. 8.5 ay
içerisinde bu kuvvetler 400 000‘i İngiliz , 79 000 ‘i Fransız olmak üzere 500 000
e yükselmişti. Hem itilaf devletlerinin hem de Türk ordusunun kayıpları 250 000
civarında olmuştu. Çanakkale savaşlarının sonuçları uluslararası alanda çok
önemli siyasal sonuçlara yol açtı. Tüm dünyada itilaf devletlerinin itibarı
zedelendi, boğazların bir türlü açılamaması yüzünden yardımsız kalması ve
Karadeniz limanlarına bağlı ticareti işleyemez hale gelen Rus Çarlığı’nın çöküşünün
hızlanmasına sebep oldu. Geri çekilme kararı İngiltere’de hükümetin
değişmesine ve Winston Churchill‘in Hükümetten ayrılmasına sebep oldu.
Toplam 0 adet yorum yapılmıştır.TÜM YORUMLAR
11.04.2012 21:30
Gündem Türkiye
Bu yazıda onaylanan hiç bir mesaj bulunmamaktadır! Yazımız hakkında yorum yapıp, farklı bakış açılarından bilgiyi daha verimli hale getirebilirsiniz. Sitemize üye değilseniz, üye olmak için lütfen TIKLAYINIZ
Saygılarımızla.
[ 2012 Versiyon 2.00a ] [ Yazılan her yazı yazarların sorumluluğundadır. Hiçbir yazı izin alınmadan kopyalanamaz. ]