Kalkolitik Çağı en iyi yansıtan yerleşim merkezleri Göller Bölgesi’nde bulunur. Neolitik Dönem yerleşmelerinin devamı niteliğindeki bu yerleşmeler kendi özgü birtakım özelliklere sahiptir. Bu bölgedeki Hacılar isimli yerleşim yeri Neolitik Çağdan itibaren kesintisiz bir yerleşim gösteren çok önemli bir merkezdir. Bu yazımızda kalkolitik dönem özelliklerini en iyi anlatan Hacıların Kalkolitik Devir tabakalarına ait bilgilere göz atacağız.
Hacılar Mimarisi
Hacılar Höyüğün V. Tabakası Erken Kalkolitik döneme
tarihlenir. Bu tabakadan itibaren bu
yerleşim yerinde 2 tip mimari teknik kullanılmıştır. İlk olarak hemen hemen
çağdaşı tüm yerleşim yerlerinde olduğu gibi duvarlar taştan yapılmış temel
üzerine kerpiç tuğlalardan inşa edilirken; mutfak, magazin gibi yapılarda ise
ahşap malzeme daha çok kullanılıyordu. Bu malzemelerin üzeri ise birkaç kat
çamur ile sıvanırdı.
II.
Hacılar adı ile anılan ve kazı çalışmaları günümüzde tamamlanmış olan yerleşim
yerinde yapılan kazı çalışmalarında bu tabakanın tarihi İ.Ö. 5200 yıllarına
kadar götürülmüştür. Buranın en büyük özelliği, yaklaşık 2 metre kalınlığa
sahip kerpiç duvarlarla kuşatılmış olmasıdır. Bu zamana kadar birkaç köyde daha
bu tür savunma duvarı görülse de, Hacılardaki gibi tamamı kerpiç ile
oluşturulmuş bu kalınlıkta bir savunma duvarı henüz görülmemiştir. Savunma
duvarının içerisinde kalan köy ise yaklaşık 70 metreye 35 metre büyüklüğüne
sahipti. Bu alanda evler, tahıl ambarları, üç adet çanak çömlek atölyesi ve bir
kült yapısı bulunuyordu.
Ev mimarisi gene Anadolu’nun her yerinde olduğu gibi önde bir sundurması ve arkasında ocağın bulunduğu bir ana odadan oluşuyordu. Evlerin çoğunda ikinci bir kat bulunmaktaydı. Bu evlerin bazı birbirleri ile birleşerek bir birim oluşturuyordu. Bu da köy içerisinde 3 farklı avlunun oluşmasına sebebiyet vermekteydi. Köyün tam ortasında çanak çömlek yapan zanaatkarların dükkanları bulunmaktaydı. Köyün doğu ucunda ise ekmek fırınları ve magazinler buluyordu.
Din Anlayışı
Köyün kült yapısı ise kuzeybatı
ucunda yer almaktaydı. Mimarisi normal evlere göre biraz büyüklük gösteren
yapı, daha sonra Antik Yunan Tapınağı planında
görülecek olan “Cella” biriminin
öncüsü durumunda olan bir plana sahiptir. Bu yapıda yapılan kazılarda çeşitli
mezarlar ele geçmiştir. Anadolu’daki son ev içi gömü yapılan merkezlerin
temsilcisi olan Hacılar’da mezarlarda mutlaka bir kadınla bir bebek gömüsü
bulunuyordu. Gene Anadolu’daki diğer yerleşim yerlerinde olduğu gibi mezarlarda
cesetlerin hoker pozisyonunda yani cenin pozisyonunda olduğu gözlemlenmiştir.
Ana Tanrıça kültü artık etkisini kaybetmeye başlamıştır. Eskiden var olan oldukça yaratıcı tanrıça ana figürinleri artık yerini daha tek düze figürinlere bırakmaya başlamıştır. Hayvan görünüme sahip seramik kaplar (rython da denir) yoğun olarak yapılmıştır. Bu kaplar genel olarak kült törenlerinde kullanılmıştır.
Seramik Kültürü
Hacılar’da
ve Göller Yöresinde bulunan diğer yerleşim yerlerinin çoğunda seramik kaplar
tek renkli ve çok renkli olmak üzere ikiye ayrılır. Kap formu olarak farklılık
göstermeyen bu iki tür yanlızca üzerindeki bezemelerin renklerinden dolayı
ayrılmıştır. Açık renk zemin üzerine koyu kırmızı veya kahverengi renkleriyle
yapılan bezemeler, Anadolu’nun en özgün çanak çömleklerinden sayılmaktadır.
Kapların üzerinde yer alan motifler çoğu zaman geometrik ve fantastik bezemeler
ile yapılıyordu.
1. Hacılar
İ.Ö.
5000 yıllarına gelindiğinde II. Hacılar’ın büyük ihtimalle bir takım istilacı
halklar tarafından tahrip edildiği düşünülür. Bu dönemin hemen ardın da
istilacılar ile kaynaşan halkın tekrar bir yerleşme kurduğu düşünülür. I.
Hacılar adı verilen bu yerleşme de kısa sürede yıkılıp, tahrip edilerek
ıssızlaşmıştır.
Bu
yerleşmede bulunan evler, diğer yerleşmedekine göre biraz daha büyüklük
gösterir. 8.50 M X 5.50 Metre boyutlarına sahip olan bu yapılarda yapılan kazı
çalışmalarında sadece bodrum katları ele geçmiştir. Buralarda yapılan kazılarda
ele geçen seramik kapların formları ve bezeme özellikleri öncekine göre
farklılık gösterir. İstilacı halkın gelmesi ile seramik konusunda bilinen
teknolojinin gerilediği açıkça görülmektedir. Eskinin ince malları yerine daha
kaba ve iri seramikler üretilmeye başlanmıştır. Bezeme yönünden ise halen açık
kil zeminin üstüne kırmızı – kahverengi motifler yapılmaktadır. Ancak motifler eski yerleşmedeki gibi
fantastik veya geometrik değil, tamamen basit linear çizgilerden ibarettir.
Sonuç olarak Hacılar yerleşmesindeki gelişkinlik, istilacı halkın buraya gelmesi ile son bulmuş ve gelişim kendini gerilemeye bırakmıştır.