20.yüzyılın
en büyük savaşlarından biri olan Birinci Dünya Savaşı, aniden
patlak vermiş bir savaş değildi. Beklenen ve temelleri uzun bir
süre önce atılan bir savaştı. 19. yüzyılın sonlarına doğru
büyük bir savaşın adım adım yaklaştığını hissettiren
birçok gelişme yaşanmıştı.
Savaşı tetikleyen birçok unsur sayabiliriz, ancak özellikle iki önemli unsur üzerinde durmalıyız:
İtalya'nın ve -özellikle de- Almanya'nın siyasal birliklerini kurup “sömürgecilik yarışı”na dahil olmaları. (Ki bu yarış "büyük devletler"le Almanya'nın ve İtalya'nın arasını açacaktı.)
Rusya'nın sıcak denizlere inmek için uzun bir süredir sürdürdüğü Balkanlar'daki Panslavizm politikası.
Öncelikli olarak birinci maddede belirttiğimiz, Almanya'nın ve İtalya'nın birliklerini kurup “sömürgecilik yarışı”na dahil olmasıyla beraber ülkeler arasında oluşan gerginlik ve kutuplaşma üzerinde duralım.
19.YÜZYILDA SÖMÜRGECİLİK
19.yüzyıl dünyasını incelediğimizde en büyük sömürgeci ülke olarak karşımıza İngiltere çıkmaktadır. Nitekim dünyanın birçok yerinde sömürgeleri bulunmaktaydı. İngiltere'yi sömürgecilikte Fransa, İspanya, Hollanda ve Portekiz gibi ülkeler izliyordu. Bu saydığımız ülkelerin de -İngiltere kadar olmasa da- önemli sömürgeleri vardı. Anlaşılacağı üzere sömürgeler belli başlı ülkeler arasında paylaşılmıştı. Ancak bu düzenin bu şekilde daha fazla sürmesi beklenemezdi. Nitekim öyle de oldu. Bir süre sonra bu düzenin taşlarını yerinden oynatacak gelişmeler yaşandı.
ALMANYA'NIN SİYASİ BİRLİĞİNİ KURMASI
Tarih: 18 Ocak 1871... İmzalanan Versailles Antlaşması'yla Alman İmparatorluğu kuruluşunu ilan etti. Böylece -Avusturya'nın dışında- dağınık halde bulunan birçok Alman devleti birleşti ve Almanya'nın siyasal birliği kurulmuş oldu. Almanya, siyasi arenadaki yükselişinin ilk adımını atmıştı.
ALMANYA'DA II. WİLHELM DÖNEMİ
9
Mart 1888'de Alman İmparatoru I. Wilhelm hayatını kaybetti.
Yerineyse Almanya'nın siyasi yapısında önemli değişimler
yaratacak olan II. Wilhelm geçti. Koltuk değişimi Almanya'nın
politikasında büyük kırılmaya neden oldu. Almanya, Başbakan
Bismarck'ın etkisiyle "büyük devletler"le uzlaşmacı ve olabildiğince
savaştan uzak duran bir politika izlemişti. II. Wilhelm'in yönetime
gelmesiyle beraber bu politika rafa kaldırıldı. II. Wilhelm,
Almanya'yı büyük devletler arasına taşımakta kararlıydı.
Bunun sağlanması için Alman sanayisine kaynak yaratacak sömürge
bölgeleri elde edilmesi gerektiğini düşünüyordu.
II.
Wilhelm; bir İngiltere, bir Fransa gibi sanayisini besleyecek
sömürge ülkesi arayışına girdi. Fakat Almanya bunun için
oldukça geç kalmıştı. Önemli sömürge bölgeleri belli başlı
ülkeler tarafından kapılmıştı.
II. Wilhelm'in ise gözü başta İngiltere olmak üzere sömürgeci ülkelerin ellerinde tuttukları topraklardaydı. Bu doğrultuda her türlü hazırlığa girişti. Ele geçireceği sömürge topraklarını korumak için güçlü bir donanma bile oluşturmuştu.
II. WİLHELM'İN BÜYÜK PLANI
II. Wilhelm, İngiltere'nin belli başlı sömürgelerini ele geçirmeyi kafasına koymuştu. Bu isteğini hayata geçirmek için özel bir plan hazırladı. Planın omurgasını Osmanlı Devleti oluşturuyordu. Plana göre Osmanlı Devleti ile iyi ilişkiler kurulmalıydı. Bunun en önemli sebebi, İngiltere'nin sömürgelerinde çok sayıda Müslümanın yaşamasıydı. Osmanlı Devleti, “halifeliğin gücünü” kullanarak İngilizlerin sömürgelerindeki Müslümanları etkileyebilirdi. Bunun sonucunda da İngiltere'nin egemenliği sarsılabilirdi. II. Wilhelm İngilizlere karşı bu planını uygulamaya koyuldu.