Eşitlik kavramının eğitim alanında
kullanılması, öğrencilerin sahip olduğu becerileri en uygun şekilde
kullanmalarına eşit haklar verilmesi anlamına gelir. Anayasamızın 10. maddesine
göre herkes, dil, ırk,
renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri
sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. İnsan Hakları Evrensel
Beyannamesi’nin 26. maddesinde göre de Her bireyin eğitime hakkı vardır.
Eğitim parasızdır, hiç olmazsa ilk ve temel eğitim aşamalarında böyle
olmalıdır, ilköğretim zorunludur. Teknik ve mesleki eğitim
herkese açıktır. Yüksek öğrenim, yeteneğe göre herkese eşit olarak sağlanır.
Eğitimde fırsat eşitliğini engelleyen
faktörlerden biri de toplumsal faktörlerdir.
Her ne kadar sanayi toplumu olma yönünde hızla gelişmekte olsak da fırsat
eÅŸitliÄŸine engel olan konulardan biri cinsiyet
ayrımıdır. Cumhuriyetin ilanından sonra kadınların eğitimi üzerine önemli ilerlemeler sağlanmışsa da günümüzde hala özellikle de kırsal kesimlerde
eşitsizlik söz konusudur. Bunun sebepleri dini inanış, gelenek ve görenekler,
bağnaz fikirler olabilmektedir. Ayrıca tarlalarda çalıştırıldıkları ya da evle
ilgili işlerle sorumlu tutuldukları için de kadınların eğitimi engellenmiştir.
Bunun dışında ülkemizde bazı okulların Kız Anadolu Lisesi/Erkek Anadolu Lisesi,
Kız Teknik Lisesi/Erkek Teknik Lisesi vs. ayrımlarda bulunması okulların farklı
temel amaçlarla oluşturulduğunu gösterir. Çocukların eğitimi başta ailede
annede başladığı düşünülürse kadının eğitimli olması çocukların da baştan daha
iyi bir gelişim göstermesini sağlar.
Ülkemizde
geçmiş yıllarda görülen hızlı nüfus
artışı eğitimi olumsuz yönde etkilemiştir. Çok nüfuslu aileler geçim
sıkıntısı çekmekte bu nedenle de çocuklarının bazılarını ya da hepsini okula
gönderememektedir. Yine nüfus artışı sebebiyle okullardaki öğrenci sayısı
artmakta, okullar da bu yüzden yetersiz kalmaktadır. Kişi başına düşen öğretmen
sayısı, araç gereç eksikliği eğitimin niteliğini düşürmektedir. Sadece nüfus
artışı sebebiyle değil günümüzde öğretmen atama sistemi de bu eşitsizliğe neden
olmaktadır. Az sayıda öğretmen alımı
kimi okulların öğretmensiz kalmasına sebep olmaktadır. Ülkede yaşanan terör
sorunu öğretmenlerin doğuya gitmemekten çekinmesine neden olmakta bu da o
bölgede yaşan çocukların eğitimden mahrum kalmasına neden olmaktadır.
Fırsat
eşitliğinin önündeki diğer bir engel, özel
eğitime ihtiyaç duyan çocuklara sağlanan hizmetlerin yetersiz olmasıdır.
Zihinsel ve bedensel gelişimi farklı olan bu çocuklara uygun okullar
çoğaltılmalı, bu konuda eğitimli öğretmen sayısı arttırılmalıdır.
Ülkemizde
eğitim alanında yaşanan en büyük sorunlardan biri de siyasi faktörlerdir.
Eğitim sisteminin kararlı bir gidiş gösterememesi, sürekli değişen eğitim politikası ve felsefesi,
uygulanmaya çalışılan farklı sistemler eğitimden herkesin eşit anlamda yararlanmasını
engellemiÅŸtir.