Hayatımız boyunca eleştirmek istediğimiz birçok insan ve birçok olay karşımıza çıkar. Ancak bu eleştirileri nasıl yapacağımızı bilemeyiz. Kırmadan, dökmeden eleştirmenin bir yolunu bulamayız. Eleştirmemiz gereken ya da uyarıda bulunmamız gereken insanlara karşı tavrımız nasıl olmalıdır ki insanları incitmeyelim ve eleştirilerimizi olgunlukla karşılamalarını sağlayalım?
Bununla ilgili okuduğum bir kitapta şöyle bir hikâye vardı? Bir fabrika patronu sigara içilmez yazısının altında sigara içen işçileri gördü. Onların yanına gitti ve okuma yazmanız yok mu sizin? Diye sormadı! Onun yerine onlara birer tane puro ikram edip bunları dışarıda içerseniz beni çok mutlu edersiniz dedi. Bunun üzerine işçiler, patronlarına çok büyük saygı duydular ve bir daha içerde sigara içmediler. Çünkü hem nazik bir şekilde uyarılmışlardı hem de bir hediye almışlardı. İnsanları eleştirirken fabrika patronunun yöntemini kullanmak her zaman işe yarayacaktır. Başka bir olayda ise Öğretmen öğrencisinin ısrarla ödevleri yapmadığını fark etti. Bir gün ders esnasında o öğrenciyi şikâyet eden başka bir öğrenciye şu cevabı verdi. “Arkadaşınız önemli bir sorunu olduğunu bana anlattı. Bu nedenle ödevlerini yapamamış. Ancak sorunu çözdüğünü belirtti” Öğretmeninden azar beklerken destek bulan öğrenci bir daha hiç ödevlerini aksatmadı.
İnsanları eleştirirken kırıcı olmak, kişilik haklarına saldırmak yerine, daha olumu cümle kalıpları kullanmak ve onlara güler yüz göstermek, eleştirilerimizin daha doğru algılanmasına yardımcı olacaktır. Bu nedenle eleştirilerimizi cevabını duymak istemediğimiz sorular sorarak yapmayalım.
Eleştirmeyi düzgün yapabilmek için eleştirilmeyi kaldırabilecek bir yapıya da sahip olmanız gerekir. Bu sizin kendinizi bu konuda ne kadar geliştirdiğinizi, eğittiğinizi gösterecek, kendinizle barışık olup olmadığınızı belli edecektir.