Okul öncesi dönemdeki çocukların birçok ihtiyacı bulunmaktadır. Bu ihtiyaçlardan en önemlileri aşağıda sıralanmıştır.
- SEVGİ VE İLGİ İHTİYACI: Tüm bireyler yaşamları boyunca sevgi ve ilgi ister. İnsanın doğası gereği bu istek hiçbir zaman son bulmamaktadır. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde de bu konu üzerinde önemle durulmaktadır. Fizyolojik ihtiyaçlar giderilse de sevgi bireyin yaşaması için birincil anahtardır. KPSS’de 2012 yılında eğitim bilimleri sınavında bir soru çıkmıştı. Soru şu şekildeydi: Bir çocuk bakımevine veriliyor ve bu çocuğun tüm ihtiyaçları karşılanmasına rağmen çocuk ölüyor. Bu durumun nedeni nedir diye sorulmuştu. Nedeni çocuğun yaşamak için sevgiye de ihtiyaç duymasıydı. Evet işte bu örnekten de görüleceği gibi sevgi ve ilgi ihtiyacını hiçbir şey karşılayamıyor, ne en güzel yiyecekler, ne de en güzel içecekler. Ruhun beslenişi denilebilir sevgiye ve çocukluk dönemi bu beslenmeye en çok ihtiyaç duyulan zamanlardır.
- SAĞLIKLI BESLENME VE BAKIM İHTİYACI: Çocukların gelişimleri için beslenmeleri gerekmektedir ve bu beslenme sağlıklı ve düzenli şekilde olmalıdır. Okul öncesi dönem gelişim seviyesinin en yüksek olduğu dönemdir. Bu dönemde bakım ve beslenme ne kadar iyi olursa o kadar sağlıklı ve iyi bireyler yetişmiş olacaktır.
- GÜVEN İHTİYACI: Çocukların özellikle 0 – 6 yaş arasında birçok ihtiyacı bulunmaktadır. Güven ihtiyacının en çok görüldüğü yaş 0 – 2 yaş aralığıdır. 0 – 2 yaş aralığında çocuğa bakan kişinin (anne ya da bakıcı) tutarlı ve güvenilir bir tavır sergilemesi gerekmektedir. Bu şekilde doğru davranıldığında çocuklarda temel güven duygusu gelişir. Güven duygusu gelişmeyen çocuklar ya da bireyler mutlu olamayan bireylerdir.
- HAREKET ETME VE OYUN OYNAMA İHTİYACI: Çevrenizde olan bir çocuğu inceleyiniz. Onların hiç bitmek bilmeyen enerjileri olduğunu göreceksiniz. Bu nedenden ötürü bazen çocukları izlemek bile insanı yorabiliyor. Çocuklar yapıları gereği harekete ihtiyaç duyarlar. Hareket ve oyun onların hayatlarının büyük kısmını oluşturmaktadır. Her an oyun oynamaya hazırdır bir çocuk. Oyun sayesinde yaşamı öğrenirler. Hayatın içinde olan duyguları fark ederler. Örneğin; paylaşmak, işbirliği, sorumluluk, bağlılık…
- KENDİ KENDİNİ TANIMA İHTİYACI: Kendi kendini tanımasıyla benlik algısı gelişir. Benlik algısı gelişen bir çocuk hayatta neden var olduğunu anlar. Bir birey olduğunun farkına varır ve toplumsal rollere bürünür, sosyalleşir. Toplumun bir parçası olur.
- ÖZGÜRLÜK VE YETİŞKİN DESTEĞİ: Özgürlük bireyin en olmazsa olmaz duygularındandır. Çocuğa özgürlük verilmeli ve kendisi ile ilgili kararlar alması sağlanmalıdır. Çocuklara ‘’ Bunu yap, bunu yapma.’’ Denilmemeli. Bu şekilde yönlendirme cümleleri kurulur ise çocuk özerkliğini kazanamaz. Özerkliğini kazanması için küçük sorumluluklar verilebilir. Yetişkin desteği çok önemlidir. Yetişkin desteği derken doğru yetişkin desteği kastedilmektedir.
O dönemde çocuğa ayrı bir birey olduğunu hissettirmek, özgürlüğün kıymetini kavratmak ve özgüven aşılamak bence çocuğu gelecekte birçok sıkıntıdan kurtaracaktır.
bir öğretmen olarak üzülerek velilerin çocuklarını sürekli kontrol etmeye çalışştıklarını, onları belli bir şekil içinde tutmaya çalıştıklarını görüyorum, çocuklarıımızı özgürlük nimetinden yoksun bırakırsak onlardan gelecekte ne bekleyebiliriz ki?