Suriye,
“belirli” bir coğrafyayı belirten isimdir. Bu belirli coğrafya;
bugünkü Lübnan, Filistin, Ürdün ve İsrail sınırlarını
kapsıyor. Yani eski tarihte Suriye'den kastedilen bölge ile
günümüzde Suriye'den kastedilen bölge arasında büyük farklar
var.
Bölgeye,
Suriye ismini Avrupalılar verdi. Araplar, Avrupalıların verdiği
isimdense "Biladü'ş Şam" ismini kullanmışlardır.
Suriye,
stratejik konuma sahip bir bölgeydi. Bu özelliği, çokça devletin hakim
olmak için mücadele etmesine neden oldu. Bölge üzerinde tarih
boyunca birçok devlet egemen oldu.
Suriye,
M.Ö. 2 bin yılında Amoritler'in elindeydi. Amoritler, Sami kökenli
bir kavimdi. Suriye'ye Amoritler'in ardından birçok ülke hakim
oldu: Kenanlılar, Fenikeliler, İbraniler, Aramiler, Asurlular,
Babilliler, Hititler, Persler.
Perslerin
egemenliğine M.Ö. 333'de Makedonya kralı Büyük İskender son
vermiş; böylece bölge Yunanlıların eline geçmişti.
Yunanlıların hakimiyetine ise M.Ö. 20. yüzyılda Roma
İmparatorluğu son verdi. Roma İmparatorluğu'nun -Batı ve Doğu
Roma olmak üzere- bölünmesinin ardından bölge, Doğu
Roma'nın(Bizans) egemenliğine girdi. Suriye, çok uzun bir süre
Bizans İmparatorluğu'nun eyaleti olarak kaldı.(NOT: Bölgenin çok
sayıda ülkenin hakimiyeti altına girmesi kültüründe de uzun bir
süre derin izler bırakmıştır.)
Suriye
uzun bir müddet Bizans İmparatorluğu'nun egemenliğinde kaldıktan
sonra İslam orduları tarafından fethedildi. 634 yılında -Hz. Ömer'in halifeliği döneminde- Halid bin Velid komutasındaki
İslam ordularınca alındı.
662'de
Emevi Devleti'nin kurulmasının ardından Suriye toprakları bu
devletin hakimiyetine girdi. Şam, artık Emevi Devleti'nin merkeziydi.
Bunun şehre önemli katkıları oldu. Emevi Devleti'nin 750 yılında
Abbasi Devleti tarafından yıkılmasının ardından Suriye bu kez Abbasilerin yönetimine girdi. Abbasilerin
ardından sırasıyla bölgede Mısır, Selçuklular ve Eyyubiler
hüküm sürdü.
SURİYE'DE TÜRK İZLERİ
878'de bir Türk devleti olan Tolunoğlları'nın eline geçen bölge; 935'de (yine bir Türk devleti olan) Akşitlerin, 993'de de Fatimiler'in eline geçti. Bölgenin Büyük Selçuklu Devleti tarafından alınması ise 1078 yılında gerçekleşti. 1092 yılında da Suriye Selçuklu Devleti kuruldu. Görüleceği üzere bölgede Türk izleri her daim görülüyordu. Selçuklardan sonra Suriye'nin yeni hükümdarı Eyyubi Devleti'nin hükümdarı Selahaddin Eyyubi oldu. Selahaddin Eyyubi'nin vefatından sonra ise bölge Memlükler'in idaresine geçti ve Şam, Memlük Devleti'nin başkenti oldu. Bu sırada Moğol akınları yer yer kendini gösteriyordu. Timur tarafından bölgenin bir kısmı ele geçirildiyse de Ayn-ı Calut Savaşı'nda Memlükler bu toprakları Moğollardan geri aldılar. Memlükler, Moğol saldırılarının yanında Haçlı saldırılarına karşı da büyük mücadeleler gösterdiler.
SURİYE'NİN OSMANLI TOPRAKLARINA KATILMASI
1516
yılı, Suriye'nin kaderinde önemli bir değişiklik yapacak bir
yıldı. Yavuz Sultan Selim komutasındaki Osmanlı ordusu ile Kansu
Gavri komutasındaki Memlük ordusu 24 Ağustos 1516 tarihinde
Halep'te çarpıştı. Tarihe “Mercidabık Muharebesi” olarak
geçen bu savaşta Osmanlı ordusu, kısa bir sürede Memlük
ordusunu yenilgiye uğrattı. Suriye toprakları(bunun yanında
Lübnan ve Filistin toprakları), artık Osmanlı Devleti tarafından
fethedilmişti. Suriye, 402 yıl gibi uzun bir süre Osmanlı Devleti'nin
hakimiyeti altında kalacaktı...
Yavuz Sultan Selim, zaferin ardından bir yıl Şam'da kalmıştı. Bu süre içinde Suriye'de idari anlamda değişiklikler yaptı. Bölgeyi dört eyalete ayırdı. Bunlar; Halep, Şam, Trablusşam ve Sayda eyaletleriydi. Bu tarihten sonra Suriye, Osmanlı Devleti'nin Arap coğrafyasıyla olan bağlantısında önemli bir merkez olmuştu.