Kanuni Sultan Süleyman, 6 Kasım 1494 tarihinde Trabzon'da dünyaya geldi. Babası Yavuz Sultan Selim, annesi ise Kırım Hanı Mengli Giray'ın kızı Ayşe Hafsa Sultan'dı. Kanuni Sultan Süleyman, 7 yaşına geldiğinde İstanbul'a Topkapı Sarayı'na gönderildi. Burada, başta dini olmak üzere birçok eğitimden geçirildi. Hocaları arasında Hayreddin Efendi de vardı. Çocukluğu oldukça çalkantılı bir döneme rast gelen Kanuni, İstanbul'daki eğitimini tamamladıktan sonra(1509 yılında) Kefe valiliğine atandı. Burada yaklaşık 3 yıl görev yaptıktan sonra Manisa valiliğine gönderildi.
Babası Yavuz Sultan Selim'in vefatı üzerine 1520 yılında tek veliaht olarak tahta çıktı. Bu sırada Kanuni, 26 yaşındaydı. Babası Yavuz Sultan Selim'den sistemi oturmuş bir devlet ve güçlü bir ordu devraldı. Kanuni, bu yüzden biraz “şanslı” olarak gösterilir.
Kanuni, gerek devlet yönetimi konusunda, gerekse de orduya komuta etme konusunda üstün yetenekli biriydi. Yani hem iyi bir yönetici, hem de iyi bir komutandı.
Osmanlı Devleti, “en güçlü” dönemini onun zamanında yaşadı. Bu dönemde birçok fetih hareketine girişildi ve devletin sınırları oldukça genişledi. Kanuni, babası Yavuz Sultan Selim'den aldığı toprakları iki katından daha fazla genişletti. Saltanatının büyük bir bölümü at üstünde geçti desek mübalağa etmiş olmayız.
KANUNİ DÖNEMİNDEKİ KAZANIMLAR
-
Macaristan seferi sonucunda 1521 yılında Belgrad alındı.
-
1522'de Akdeniz ticaretine engel olan Sen Jan şövalyelerinden Rodos alındı.
-
1526'da Mohaç Zaferi sonucunda Macaristan'dan Budin alındı.
-
1533 yılında Cezayir Osmanlı Devleti'ne katıldı.
-
1538 yılında Preveze Deniz Zaferi'nin sonucunda Mora ve Dalmaçya kıyılarındaki bazı kaleler ele geçirildi.
-
1551 yılında Trablusgarp, Sen Jan şövalyelerinin elinden alındı.
-
Safevilere karşı yapılan Irakeyn(İki Irak) Seferinin ardından yapılan Amasya Antlaşmasıyla(1555) Azerbaycan, Tebriz, Erivan ve Irak alındı
-
1566'da Sakız adası Osmanlı topraklarına katıldı.
Kanuni devri, (iç isyanlar dışında) hemen hemen her bakımdan Osmanlı Devleti'nin mükemmel bir devriydi. Batılılar bu sebeple bu devri “Muhteşem” olarak adlandırdılar.
KANUNİ DÖNEMİNDEKİ İSYANLAR
Yalnız bazı olumsuzluklar da yok değildi. Bu olumsuzlukların başlıcası çıkan isyanlardı. Kanuni, isyanlarla da oldukça çok uğraşmıştı. Kanuni döneminde çıkan başlıca isyanlar şunlardı:
-
1521 yılında Beylerbeyi Canberdi Gazali 'nin öncülüğünde çıkarılan “Canberdi Gazali İsyanı”
-
1524 yılında Ahmed Paşa'nın başlattığı “Ahmed Paşa İsyanı”
-
1525 yılında Yeniçerilerin başlattığı isyan
-
1526 yılında Baba Zünnun adında birinin başlattığı “Baba Zünnun İsyanı”
-
1527 yılında Kalender Çelebi'nin başlattığı “Kalender Çelebi İsyanı”
Bu isyanların kimisi güç bir şekilde bastırıldı, kimisi de kısa bir sürede kolayca bastırıldı. Ancak, her ne şekilde olursa olsun bu isyanlar Kanuni'yi pek de frenlemedi.
FRANSIZLARA VERİLEN KAPİTÜLASYONLAR
Kanuni döneminin önemli olaylarından biri de, 1535 yılında Fransızlara verilen kapitülasyonlardı. Kanuni'nin böyle bir politika izlemesinde iki etkiden söz edebiliriz:
-
Fransa'yı kendi çekip Avrupa'daki Hristiyan birliğini bozmak,
-
Egemenliğini perçinlediği Akdeniz'de ticareti canlandırmak.
ŞEHZADE MUSTAFA VE ŞEHZADE BAYEZİD'İN ÖLDÜRÜLMESİ
Kanuni'nin 4 eşi vardı. Bunlar; Hürrem Sultan, Mahidevran Sultan, Gülfem Hatun ve Fülane Hatun'du. Kanuni, çocuklarından Şehzade Mustafa'yı ve Şehzade Bayezid'i “devletin bekası” için üzülerek de olsa öldürtmüştü. Şehzade Beyazid'e yazdığı şiirde üzüntüsünü açıkça dışa vuruyordu:
Ey dem-â-dem mazhar-ı tuğyân u isyânum oğul
Takmayan boynına hergiz tavk-ı fermânum oğul
Ben kıyar mıydum sana ey Bâyezid hânum oğul
Bî-günâham dime bari tevbe kıl cânum oğul
Yaşamının büyük bir kısmını at üstünde seferden sefere giderek geçirdiğini belirtmiştik. Bundan dolayı, ölümü de bir sefer sırasında oldu. Kanuni, 1566 yılında ordunun başında bulunduğu Zigetvar Savaşı'nda vefat etti. Büyük devlet adamı ve unutulmaz komutan, 71 yaşında bile atının üstünde “Nizam-ı Alem” için mücadelesini veriyordu!