Robert
Merton, 1910 yılında Philedelphia’da dünyaya gelmiştir. Harvard
Üniversitesi’ndeyken Talcott Parsons ve Pitirim Sorokin’in öğrencisi
olmuştur. Daha sonraları aynı
üniversitede ders vermiştir. Uzun yıllar boyunca Columbia Üniversitesi’nde
çalışmıştır. Yapısalcılığa yaptığı katkıların yanı sıra bu yaklaşıma
eleÅŸtirileri de olmuÅŸtur. Bilim
sosyolojisinin kurucusu olarak kabul edilmektedir.
Yapısal
işlevselciliğe göre var olan toplumsal ve kültürel olguların hepsinin hem birey
hem de bütünsel olarak toplum için bir işlevselliği vardır. Merton bunun
günümüz karmaşık toplumları için geçerli olamayacağını savunur. Toplumsal bir
kurum için işlevsel olan bir durum farklı niteliklere sahip olan bir başka
kurum için geçerli olmayacaktır.
Merton’ın yapısal
iÅŸlevselciliÄŸe eleÅŸtirilerinden biri de evrensel iÅŸlevselciliÄŸe
yöneliktir. Evrensel işlevselcilikte belli bir standarda ulaşan bütün toplumsal,
kültürel değer ve formların olumlu bir işleve sahip olduğu kabul edilir. Merton’a
göre nasıl ki bazı unsurlar toplumun bütünü için işlevsel olamıyorsa, her işlev
de toplumun her birimi için olumlu özellikte değildir. Bu nedenle kimi unsurlar
bozuk işleve sahip kimileri de işlevsiz olabilir. Öncelikle yapılması gereken
hangi işlevlerin kimin için işlevsel olduğunu tespit etmek ve olumlu işlevlerle
bozuk işlevler arasında bir denge kurmaktır.
Ä°ÅŸlevselcilikteki
varsayımlardan biri de var olan toplumsal biçim ve işlevlerin zorunluluğudur.
Mevcut yapılar kadar iyi işleyecek başka seçeneklerden söz edilemez. Merton ise
farklı alternatifler olabileceğini savunur.
Merton’ın
en önemli çalışmalarından biri bilimin işlevsel çözümlemesidir. Bilimsel
gelişimin toplumsal işleviyle paralellik gösterdiğini savunur. Bu nedenle de
Sanayi Devrimi’ne kadar modern anlamdaki bilimin gelişmediğini söyler. Endüstri
oluşmaya başladıktan sonra ise bilim önemli bir işleve sahip olmuştur. Ayrıca
bilimin gelişmesinin toplumsal uzlaşmayla ilgili olduğunu öne sürmüştür. Ona
göre bilimsel topluluk bağımsız bir topluluktur. Çünkü toplumun genelinden ayrı
ve ortak değerlere sahiptir. Öncelikle bilgiyi herkesle paylaşmaları sebebiyle
bilgi yayılır yani evrenseldirler. Yaptıkları çalışmalarda nesnel bir tutum
takınırlar. Elde edilen sonuçlara ne olursa olsun mutlak bilgi gözüyle
bakmadıkları için bilim değişmeye ve gelişmeye açıktır. Bilimsel topluluğun
memnuniyetini sağlayan şey para değil gördükleri değer ve başarıdır.
Merton’ın
diğer önemli çalışmasıysa açık işlev
ve gizil işlev kavramları
üzerinedir. Açık işlevler toplumun davranışlarının istenen, amaçlanan sonucudur.
Gizil işlev ise bunun tam tersi olarak beklenmeyen, amaçlanmayan sonuçlardır. Örneğin
eğitimin açık işlevleri arasında kültür aktarımı, bireylerin sosyalleşmesi gibi
unsurlar vardır. Gizil işlevlerinin de suç oranının, işsizliğin azalması olduğu
söylenebilir.
Merton’ın üzerinde durduğu önemli kavramlardan biri de anomidir. Anomi sosyal değerlerin etkisini kaybetmesi ve yıkılması sonucu oluşan karmaşa için kullanılır. Merton bu kavramı kültür ve yapı arasında oluşan ayrılığın bozuk işlevsel bir sonuç doğurması ve toplumda bir sapma oluşturması olarak açıklar.