Claude Henri Saint Simon 1760 yılında Paris’te dünyaya gelmiştir. Sosyolojinin babası olarak bilinen August Comt’un hocası, sanayi toplumu kavramını kullanan ilk düşünürdür. Ayrıca felsefeyi de kapsayan bir bilimsel düşünce şekli olan pozitivizm kavramını ilk kullanan düşünür de odur.
Saint Simon’a göre toplumların gelişimi belli aşamalardan geçerek olur. Avrupa’da önce köleliğe dayanan çok tanrılı medeniyet, daha sonra feodalizme dayanan tek tanrılı feodal medeniyet, en son olarak da endüstriyel üretime dayanan sanayi toplumunun oluşturduğu medeniyet yaşanmıştır. Endüstri konusundaki görüşleri, toplumun etken güçlerinin üretim ve sanayi olduğunu savunması sebebiyle tarihsel materyalizm kuramının öncüsü olarak kabul edilmektedir.
Saint Simon toplumu iki sınıfa ayırır. Bunlardan biri çalışarak üretimi sağlayan “bal arıları” diğeri ise çalışmayarak aylaklık eden “eşek arıları”dır. Feodalite zamanında çalışmamak bir asillik göstergesiyken sanayi toplumunda bu durum hoş karşılanmamaktadır. Artık herkes çalışacak, ne kadar çalışılırsa o kadar güçlü olunacaktır. Böylelikle işçi ve işveren arasında bir dayanışma ve çalışma ortaklığı oluşacaktır. Simon’a göre toplum yaşayan bir varlıktır. Çalışan sınıf içerisindeki herkes aynı görev ve sorumluluğu paylaştığına göre bir kişinin tüm sınıfla uyum içinde olması toplumun sağlıklı olmasını sağlar.
Simon feodalite ve sömürüye karşı çıksa da endüstri toplumunda bir hiyerarşi olması gerektiğinden söz eder. Ona göre toplum, toplumbilimcilerin yetiştirdiği uzmanlaşmış sanayiciler tarafından yönetilmeli ve toplumun elde edeceği kazançlar onlar tarafından belirlenmelidir.
Simon’un üzerinde durduğu diğer bir konu ise ruhbanların artık toplumu bir arada tutma konusunda yetersiz kalmasıdır. Bu nedenle yeni bir din önerir. Bu din yanlış inançlar içermeyen, laik, sevgi üzerine kurulmuş, ahlaki değerleri olan bir dindir ve öncüleri de toplumun yararını gözetecek kişiler olan sanayiciler ile bilim ve sanat insanlarıdır. Toplum, yoksullar düşünülerek yeniden düzenlenirken ve özel mülkiyet bu doğrultuda paylaştırılırken yeni din sayesinde yöneticiler görevlerini kötüye kullanmayacaklardır.
Fransız Devrimi istenilen huzuru vermemiş aksine toplumda bir bunalıma sebep olmuştur. Bu bunalıma çözüm bulmak için bilime başvurulmalıdır. İleri görüşlü bir bakış açısıyla gelecekteki toplumsal olayları önceden kestirebilen ve bunları denetleyebilen bu bilime Simon sosyal fizik adını verir. Sosyal fiziğin amacı bal arısı adını verdiği kalabalık ve yoksul üreticilere çabalarının karşılığını vermektir.