İnsan psikolojisi gerçekten henüz tam anlamıyla
çözülememiş soruları bünyesinde barındırır. Biz burada saldırganlık ile ilgili
iki durumu gözden geçireceğiz. Bir tanesi insanların kışkırtılması diğeri ise bu olay sonucunda karşılık vermedir.
Kışkırtılma,
bir insan tarafından başka bir insan üzerinde kurulan psikolojik bir baskı
sürecidir. Bir insan tarafından kışkırtılan kişi bu duruma karşılık verme ile
cevap verir. Karşılık verme ise
insanların başkaları tarafından kışkırtıldıklarında bu karşılık kullandıkları
bir savunma mekanizmasıdır.
Bu
duruma bir örnek vermek gerekirse, yarı zamanlı bir işte çalıştığınızı düşünün.
Bir dönercide tezgah arkasında ustaya yardım ediyorsunuz. Usta o gün biraz
rahatsızlanıyor ve siz her iki işi birden yapmak zorunda kalıyorsunuz. Bütün bu
aksilikler yetmezmiş gibi bir de o gün gelen müşteri sayısı diğer günlere göre
daha fazla. Tüm bu karışıklıklar üzerine işleri biraz daha hızlandırmak
isterken, oradan oraya koÅŸuÅŸtururken bir turÅŸu bidonun deviriyorsunuz ve her
yer turşu içinde kalıyor. Patronunuz o anda içeri girip durumu görüyor ve bu
hatanın bedelini sizin maaşınızdan keseceğini söylüyor. Siz de o anda sanki tüm
bunları isteyerek yapmışçasına aldığınız tepki karşısında patrona dönüp karşılık
vermeye başlarsınız.
Saldırganlık
çoğu zaman bir başkası tarafından kışkırtılan kişinin karşılık verme
gereksiniminden kaynaklanır. Hristiyanlıkta her ne kadar öteki yanağını dön
diye bir tabir kullanılıp bu şekilde insanlara anlatılsa da, bilimsel deneyler
işin gerçek yüzünün bu şekilde olmadığını göstermiştir.
Bu konu ile ilgili çalışmalardan biri Robert Baron tarafından düzenlenmiştir. Bu deneyde katılımcılar yeni bir ürün için reklam hazırlamışlardır. Daha sonra bu reklamlar deney işbirlikçisi tarafından incelenmiş ve eleştirilmiştir. Bir koşulda eleştiri güçlü olmakla birlikte nazik ve düşünceli biçimdedir. Diğer koşulda ki eleştiri ise hakaret niteliğindedir. Katılımcılara karşılık verme olanakları sunulduğunda sert muamele gören katılımcıların karşılık verme eğiliminin, nazik muamele görenlere oranla daha yüksek olduğu görülmüştür.
Elbette
istisnalar bu durum içinde söz konusudur. Yani insanlar kışkırtıldıkları her an
bu duruma bir karşılık vermezler. Kendi kendilerine bu kışkırtmanın kasıtlı yapılıp
yapılmadığını sorarlar. Kasıtsız olarak yapıldığına karar verdiklerinde ise
buna karşılık göstermezler.
Benzer şekilde hafifletici nedenler olduğunda da karşı saldırganlık durumu yaşanmaz. Bunun yanı sıra saldırgan bir tepkiyi dindirmek için kışkırtma sırasında bu hafifletici nedenlerin farkına varmak gerekir.