Bu siteyi kullanarak Gizlilik Politikası'nı ve Kullanım Şartları'nı kabul etmiş olursunuz.
Kabul Et
Gündem TürkiyeGündem TürkiyeGündem Türkiye
  • Anasayfa
  • Tarih
    TarihDaha Fazlasını Göster
    HİTİT SERAMİK SANATI
    17 Aralık 2013
    HİTİT HEYKEL SANATI
    13 Aralık 2013
    HİTİT MİMARİSİ
    5 Aralık 2013
    HİTİT MİTOLOJİSİ
    30 Kasım 2013
    HİTİT DİNİ, TEŞHUP VE HEPAT
    24 Kasım 2013
  • Eğitim
    EğitimDaha Fazlasını Göster
    Çocuğunuzun Liderlik Becerilerini Geliştirme
    17 Mart 2025
    İlk ve Ortaokul Öğretmenleri İçin Etkili Sınıf Yönetimi Stratejileri
    16 Mart 2025
    Lisansüstü Öğrenciler İçin Araştırma Fonu Bulma Stratejileri
    15 Mart 2025
    Sınıf İçi Etkileşim Dinamikleri
    14 Mart 2025
    Eğitimde Kültürel Sermaye Teorisi
    13 Mart 2025
  • Sağlık
    SağlıkDaha Fazlasını Göster
    Bebekler İçin Ek Gıdaya Geçiş Süreci
    26 Mart 2025
    Vajinal Atrofi: Menopoz Sonrası Belirtiler ve Tedaviler
    23 Mart 2025
    Ani Bebek Ölümü Sendromu Risk Faktörleri
    19 Mart 2025
    Göz Tansiyonu Ölçümü ve Önemi
    17 Mart 2025
    Menopoz Sonrası Hormonal Değişiklikler ve Sağlık Etkileri
    16 Mart 2025
  • Teknoloji
    TeknolojiDaha Fazlasını Göster
    Akıllı Telefon Pil Ömrü Optimizasyonu Teknikleri
    19 Mart 2025
    Büyük Veri Analitiği ve İnternet
    18 Mart 2025
    Grafik Tabletleri: Dijital Sanat Donanımları
    17 Mart 2025
    TypeScript Kullanımı
    15 Mart 2025
    PUBG’nin Battle Royale Türünü Başlatması
    13 Mart 2025
  • Listem
Search
  • Birey
  • Temel Bilgiler
  • Sosyal Psikoloji
  • Benlik
  • Saldırganlık
  • Toplum
  • Aile Sosyolojisi
  • Antropoloji
  • Eğitim Sosyolojisi
  • Toplum Bilimciler
  • Kültür & Sanat
  • Edebiyat / Kitap
  • Müze
  • Müzik
  • Sinema
  • Yemek Tarifleri
  • Reklam vermek için tıklayın
Okunulan: BİLMEK YA DA BİLMEMEK ?
Paylaş
Oturum Aç
Bildirim Daha Fazlasını Göster
Yazı Tipi BoyutlandırıcıAa
Gündem TürkiyeGündem Türkiye
Yazı Tipi BoyutlandırıcıAa
  • Tarih
  • Eğitim
  • Sağlık
  • Birey
  • Toplum
  • Teknoloji
  • Kültür & Sanat
Search
  • Anasayfa
  • Listem
  • İletişim
Mevcut bir hesabınız var mı? Oturum Aç
Bizi takip edin
  • Reklam vermek için tıklayın
© 2011 Gündem Türkiye
Gündem Türkiye > Kültür & Sanat > BİLMEK YA DA BİLMEMEK ?
Kültür & Sanat

BİLMEK YA DA BİLMEMEK ?

Gündem Türkiye
Son güncelleme: 22 Kasım 2011 01:46
Gündem Türkiye 2.6k Görüntüleme
Paylaş
6 Dk Okuma
Paylaş

     Kant’a göre; bizler sırlarla dolu bir evrende bir rüyanın rüyasını görmekteyiz. Gerçekte bildiğimiz hiçbir şey yoktur. Bildiğimizi sandığımız şey sadece olaylardır. O olaylar ki, bilmediğimiz bir objeyle asla bilemeyeceğimiz bir süjenin birbirlerine olan ilgisinden doğmuştur.  

Bu döngüden hareketle baktığımızda hayatın bir kompozisyon olduğunu görebiliriz. Yaşamın her safhasında kompozisyon dizeleriyle karşı karşıyayızdır. Doğum, büyüme ve ölüm gibi; her sürecin kompozisyon dizgesi içerisinde giriş, gelişme ve sonuç safhalarıyla karşılaşmaktayız.

Fikirde özgün olmak sayesinde farklılığı ispatlamak mümkündür. Her alanda özgün olmak elbette kolay değildir. İnsan sosyal bir varlık olduğu için etrafındaki kişilerin görüşlerinden, davranışlarından, görünüşlerinden etkilenmesi çok doğaldır.

Bir kompozisyon hazırlarken dikkat edilmesi gereken konuların başında özgünlük gelmektedir. Örneğin sanat eserleri de aslında birer kompozisyondur. Bir bale, bir tiyatro, bir beste, bir roman, bir şiir her şey bir bütündür. Hayatın her alanı olduğu gibi kompozisyonun bir parçasıdır.

- Reklam -

Özgün fikre buluş adı verilir. Belki etkilendiği bazı noktalar vardır; ama kendinden de bir şeyler kattığı, damgasını vurduğu için özgündür. Tabii ki özgün hayaller kurarak, özgün eserler ve dolayısıyla dört başı mamur kompozisyonlar yazılabilir.

Özgün fikirler; bilinçle, bilimle ve bilginin senteziyle ortaya çıkmaktadır. Kişi yaptığı şeyin bilincine varmadan o işi yaparsa, el attığı her şeyin sonucunu ve değerini yeteri kadar anlaması da mümkün değildir.

  Yunus Emre’nin;

İlim, ilim bilmektir,

İlim kendin bilmektir,

Sen kendini bilmezsen

Bu nice okumaktır?

dizeleri de bu paraleldedir. Evet ilim yada bilim bir şeyler öğrenmeyi gerektirmektedir; ama insanın bir bilim dalında uzmanlaşabilmesi içinde önce kendisi bilmesi ve anlayabilmesi gerekir. Bu ele alacağı bilim dalında başarılı olup olmayacağı, o bilimin kendi karakteriyle uyuşup uyuşmayacağını bilmekle gerçekleşir.

 Sözgelimi üniversite sınavlarında yanlış tercih yapıp aslında hiç de başarılı olamayacağı üstelik zevk alamayacağı bir bölümü seçen öğrencilerin, üniversite yılları boşa geçen yıllar olarak nitelendirilebilir.

 Bilgisizlik, insanı başarısız kılar; bilim ise yüceltir. İnsanların başarılı olabilmesi için bilgi ve kültür şarttır; o zaman kişi hem cahillikten kurtulur hem de erdemli bir insan olma şerefine erişir.

‘’Aristo, insan düşünen bir hayvandır’’ der. Gerçekten de insanı diğer canlılardan ayıran başlıca nitelik, düşünme mekanizmasına sahip olmasıdır.

İnsan, var olduğunu ancak çevresini saran dünyayı kavrayabildiği ölçüde anlar. Bu kavrama işi de hiç kuşkusuz düşünme yoluyla bu da ilim ve bilimin ışığında gerçekleşir ve hayatımızda çizdiğimiz kompozisyonda bu ışık çerçevesinde şekillenmektedir. İnsan olaylar ve fikirler karşısında düşünebiliyorsa var demektir.  

Düşünme süreci de bireyin çevreyi algılamasıyla bağlantılı olarak değerlendirilmelidir. Bireyin çevre içerisindeki objeleri algılaması sonucu o obje hakkında düşüncesi gelişir ve netleşir. Ancak algılama esnasında belirtilen unsurların etkin olması durumunda objenin belirleyiciliği artmaktadır. Kentin algılanmasında ise toplumun genelinde beliren unsurlar insan belleğinde kentin kimlik yapısını belirginleştirmektedir. Algılama olayı görsel, işitsel, iletişimsel, sistemlerin bir ürünü sonucunda gerçekleşmektedir.

Bireyin algılama süreci bireye özgündür. Birey çevrenin ona göndermiş olduğu her sinyali değerlendiremeyeceğinden, kendisi için öncelikli olarak, özel olanları analiz eder. Kimi insan ilk girdiği bir binada öncelikli olarak binaları fark ederken, kimisi ise ihtiyacına cevap verebilecek ortamlara yönlenmektedir. Farklı kültürel çevrelerden olanların bilgileri, tercihleri farklı olacağı için algıları da farklı olabilmektedir (Lynch, 1960, ss.46-90).

Algı, bireyin bakış noktasında ki değerlerin görüş alanı içerisinde kalan alan içerisinden seçilmektedir. Bireyin bakış açısı değiştikçe, görüş alanı da değişmekte bunun sonucunda da algılanan değerlerde de farklılık oluşmaktadır. Sonuçta birey hangi noktada olursa olsun kişisel istekleri dışında özellikli yapılanmaları dikkati çekmektedir. 

Bu tekrarlanan öğelerin oluşturduğu bir kombinasyonda olabileceği gibi, görüş alanı içerisinde kalan noktadaki biçimsel, hacimsel vb… zıtlık oluşturabilecek mekansal yapılaşmalar da olabilir. Aynı şekilde tarihi bir yapı; odak haline gelmiş merkezi oluşturan bir mekanlaşma da olabilmektedir. Bu da bize gösterir ki kent içinde önemli bir sembol olarak gözüken mekanlar bireyin ilk bakışta algı alanı içerisine girmekte ve belleğinde yer edebilmektedir.

Bireyin çevresinden söz edebilmesi için onu görmesi, hissetmesi, algılaması gerekir. Algılanan imaj ögeleri zihinlerde bireyin, bireyin oluşturduğu toplumun yer etmekte ve kent kimliğinde önemli bir iz oluşturmaktadır. Bu ögeler kentin kimliğini zenginleştirici özelliğe sahiptir.

Tıpkı bir organizma gibi, kentte boşlukta yer tutan bireyin ve bireyin oluşturduğu toplumun şekillendirdiği yapısal bir formdur, ancak bu formun ölçüleri daha büyük ve uzun zaman içinde tam olarak algılanabilmektedir. Bu nedenle kent, zamana bağlı bir sanattır, ancak müzik gibi diğer zamansal sanatların başvurduğu denetimli ve ölçülü ardıllıktan pek az yararlanabilir. Kentte her an gözün görebileceğinden, kulağın duyabileceğinden fazlası vardır, keşfedilmeyi bekleyen bir dekor, bir manzara vardır. Unutmamak gerekir ki hiçbir şey tek başına algılanamaz, bu süreç çevresiyle, kendisini doğuran olaylar zinciriyle, geçmiş süreçlerin analiziyle ilintili olarak değerlendirilir (Lynch, 1996, ss.91-118). Bu analizlerin sonuç ürünü olarak da kentlerin kimlik karakteri ortaya konmaktadır. Kentlerin kimliğinde tarihsel süreç önemli bir gösterge olabilmektedir ve sonuçta kentler geçmişten bugüne getirdikleriyle bir kimliğe bürünürler. Önemli olan bu sürecin içerisinde ki kompozisyonu ilim ve bilimin ışığında bir bütünsel olarak ortaya koyabilmek gerekir. 

Evet geçen yazımda olduğu gibi bu yazımda da sözü üstatlara bırakıyorum, şimdi susmak zamanı bakalım bu sefer bize ne diyecekler;

Kesin olan bir şey var. Bir şeyin doğruluğundan şüphe etmek.

Şüphe etmek düşünmektir.

Düşünmekse var olmaktır.

Öyleyse var olduğum şüphesizdir

    Rene Descartes. 

Diğer Konular

MİLET MÜZESİ

ALANYA MÜZESİ

Tavuk Çorbası Tarifi

SİDE MÜZESİ

BIÇAKÇILIK SANATI

Etiketler:bilmekbilmemek
Bu İçeriği Paylaşın
Facebook X Bağlantıyı Kopyala Yazdır
Paylaş
Ne düşünüyorsun?
Müthiş0
Üzücü0
Komik0
Sıkıcı0
Öfkeli0
Tepkili0
Hoşnut0
Önceki İçerik GÖZLEM: BİLİM, TEKNİK ve PSİKOLOJİ
Sonraki İçerik KENTLERİN DEĞİŞİM ANALİZLERİ
1 Yorum 1 Yorum
  • merve can dedi ki:
    19 Ağustos 2012, 23:51

    onu bunu bilmem de eğer Kant'ın söylediği gerçekse, yani bu hayat bir rüyadan ibaretse çok bozulurum söyliyim:))

    Yanıtlamak için oturum açın

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.

Bizi Takip Edin

FacebookBeğen
XTakip et

Yeni Konular

Bebekler İçin Ek Gıdaya Geçiş Süreci
Anne - Bebek Sağlığı 26 Mart 2025
Vajinal Atrofi: Menopoz Sonrası Belirtiler ve Tedaviler
Kadın Sağlığı 23 Mart 2025
Ani Bebek Ölümü Sendromu Risk Faktörleri
Anne - Bebek Sağlığı 19 Mart 2025
Akıllı Telefon Pil Ömrü Optimizasyonu Teknikleri
Mobil 19 Mart 2025

İlginizi Çekebilir

Kültür & Sanat

MANİSA`NIN YOK OLMAYA YÜZ TUTAN KÜLTÜRÜ: KEÇECİLİK

23 Şubat 2012
Dondurmalar

Damla Sakızlı Dondurma Tarifi

13 Kasım 2024
Dondurmalar

Limonlu Sorbe Tarifi

4 Aralık 2024
Ege Bölgesi

UŞAK ATATÜRK VE ETNOGRAFYA MÜZESİ

22 Aralık 2012
Gündem Türkiye

2011 yılından günümüze kadar yayında olan Gündem Türkiye; Tarih, Eğitim, Sağlık, Teknoloji, Birey, Toplum ve Kültür & Sanat kategorilerinde içerikler üreterek takipçilerine dürüst ve ilkeli bir şekilde hizmet vermeye devam etmektedir.

Linkler

  • Anasayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Kullanım Şartları
  • Çerez Politikası
  • Yasal Uyarı
  • İletişim

Bizi Takip Edin

Yazılan her yazı yazarların sorumluluğundadır. Hiçbir yazı izin alınmadan kopyalanamaz.
© 2011-2024 Gündem Türkiye
Go to mobile version