Benlik kavramının
gelişmesinde, insanların büyüdükleri kültürün ve cinsiyetlerinin ne kadar büyük
bir rol oynadığından bahsetmiştik. Peki insanlar zaman içinde bu etmenlerle
gelişen benliklerini nasıl tanırlar? Bu soru aslında cevaplaması pekte zor
olmayan bir soru gibi duruyor olabilir.
Basit bir düşünme yöntemiyle
insanın kendi ile ilgili düşünmesinin yeterli olacağı her insanın aklına gelecektir.
Buna diğer bir deyişle içe bakış,
duygu, düşünce ve güdüleriniz hakkında yalnızca sizin sahip olduğunuz ‘iç
bilgiler’ yoluyla insan benliğini tanıyabilir diyebiliriz. Gerçekten
bakıldığında içe bakış yöntemi ile bazı sorunların yanıtlarının bulunduğunu
görebilirsiniz. Bunun yanı sıra içe bakışın iki ilginç yönünü de açıklamak
gerekir. Bunlardan bir tanesi sanıldığının aksine insanlar bu bilgi kaynağına
pek sık başvurmazlar, yani insanlar kendi hakkında pekte düşünmezler ve
düşündükleri zaman duygu ve davranışlarının nedenleri bilinçli
farkındalıklarından gizleniyor olabilir. Lafın özü kendini irdeleme insanların
pekte yapmaktan hoşlanmadığı bir harekettir. Eğer tek bilgi kaynağımız bu
olsaydı gerçekten işimiz hiç kolay olmayacaktı.
Benliğe odaklanmak: Öz- Farkındalık Kuramı insanların kendileri
hakkında ne kadar sık düşündüklerini bize gösteren bir kuramdır. Örneğin bir
arkadaşınız video kamerası ile sizi bir kayıta alsa siz o videoyu izlerken
öz-farkındalık durumunda olursunuz. Yani kendi dikkatinizin odağında yer
alırsınız. Bu kurama göre böyle bir durum yaşadığında insan, mevcut
davranışlarını değerlendirip içsel standart ve değerleri ile karşılaştırır.
Bazen insanlar benlikten kaçma
çabalarında daha da aşırıya kaçarak daha da ileri giderler. Alkol bağımlılığı,
aşırı yemek yeme ve cinsel mazoşizm gibi çeşitli etkinliklerin bir ortak yanını
bulurlar. Bu saydığımız davranışların tümü insanın kendi iç sahne ışıklarını
kendinde uzaklaştırmasının etkin yollarındandır. Buna karşın benlikten kaçmanın
bütün yolları bu saydıklarımız kadar zarar verici değildir. Birçok dinse ifade
ve tinsellik biçimi kendine odaklanmadan kaçmanın tekili yollarındandır. Ayrıca
kendine odaklanma yine her zaman kaçınma amaçlı değildir. Örneğin kısa bir süre
önce önemli bir başarı elde etmişseniz, kendinize odaklanmaktan büyük bir zevk
duyabilirsiniz. Daha da fazlası kendine odaklanma size doğru ve yanlışı ayırt
etme yeteneğini vereceği için beladan uzak durmanızı da sağlayabilir. Özellikle
bize eksik bir yönümüzü hatırlattığında öz farkındalıktan kaçabiliriz ve bu
koşullar altında (mesela kötü geçen bir sınavdan sonra) genelde insan benlik
farkındalığından hemen kaçmaya başlar.