Hacıbektaş Veli Müzesi, ilk olarak Hacıbektaş Dergâhı Müzesi adı ile Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde, Hacı Bektaş Dergahı, diğer bir adı ile Pir evi Külliyesinde, 1964 yılında hizmete açılmıştır. Bu bina sağdan sola 3 adet sıralı avludan oluşmuştur. Müzeye sağdaki Cümle Kapısı’ndan girilir.
Birinci Avlu
Tahkimat duvarı ile çevrili olan bu avlunun içerisinde, Osmanlı döneminin klasik evresine tarihlenen kesme taşlardan imal edilmiş bir çeşme bulunur. Avlunun solunda ise eskiden konukların ağırlandığı evler bulunur. Birinci avludan kemerli bir kapı ile ikinci avluya geçilir.
İkinci Avlu
Bu
avluya girişte ilk olarak bir yazıtı olan dikdörtgen şekilli havuz dikkat
çeker. Havuzun hemen sağ tarafında ise bir niş içerisinde, mermerden imal
edilmiş aslan heykeli olan çeşme görülür.
Bu
avluya aynı zamanda Dergâh avlusu da
denir. Burada altlı üstlü odalar bulunur. Bu odalarda dergahın günlük ekmek ve
yemeklerinin yapıldığı arşivlere geçen bilgiler arasındadır. Bu evlerde matbah
ocakları ile eşyaları, Bektaşiler tarafından kutsal olarak görülen karakazan teşhir edilmektedir.
Avlunun
solundaki odalara ise Meydanevi adı verilir. Buralarda eskiden Bektaşi ayini
yapıldığı bilinmektedir. Bu odanın girişinde Meydantaşı görülür. Meydan odasını
yüksek bir kubbe örtmüş, bu sayede gök sembolize edilmiştir. Bu odada ocak,
postlar, taht gibi eşyalar bulunmaktadır. Bu ve yanındaki odalarda, halı, eşsiz
güzellikteki işlemelere sahip olan seccadeler ile el işleri ve giysiler
sergilenmektedir. Meydan odasının hemen üst katı ise müze kütüphanesi olarak
faaliyet göstermektedir.
Mescit
İkinci Avlunun sonunda yer alan bu Mescit, Sultan 2. Mahmut zamanında yaptırılmıştır. Tek kubbesi ve minaresi olan mescit günümüzde halen daha ibadete açık durumdadır.
Üçüncü Avlu
Bu
avlunun batı tarafında Dedebaba Türbesi
ile Balım Sultan Türbesi, kuzey
yarafında da Hacı Bektaş-ı Veli Türbesi bulunmaktadır.
Hack
Bektaş Türbesine üç kemerli görkemli bir kapıdan girilir. Girişten sonra sağ ve
sol taraflarda dergahta yetişmiş bazı kimselerin lahitleri görülür. Dergahın en
eski odalarından birisi olan Çilehane’ye
ise türbenin sonundaki koridordan geçilerek ulaşılır.
Koridordan biraz daha ilerleyince üzeri yine kubbe ile örtülü Kırklar Meydanı’na girilir. Buranın Kanuni Sultan Süleyman tarafından imar edildiği bilinmektedir. Bu bölümdeki vitrinlerde dergah eşyaları, Bektaşi levhaları ve eşsiz güzellikteki şamdan ve kandiller teşhir edilmektedir.
Balım Sultan Türbesi
Bektaşi inanışında ikinci Pir olarak bilinen ve dergahın örgütlenmesi konusunda büyük çalışmalar yapan Hızır Bali’ya ait türbeye üçüncü avlunun aşağısındaki bölüden ulaşılır. Piramit külahlı kümbetler şeklinde yapılmış olan türbenin üç kemerli bir eyvanı bulunur. Bu eyvandan küçük bir kapı ile Balım Sultan’ın türbesinin olduğu odaya girilir.