Konuşmanın akıcılığının bozulduğu; duraklayarak,
tekrarlayarak veya uzatarak konuşma şekli kekemelik olarak tanımlanabilir. Bazı
heceler tekrarlanmakta konuşma bütünlüğü bozulmaktadır.
Kekemelik; yoğun stres altında, heyecanlı iken, karşısında
önemsediği bir insan varken hat safhaya ulaşır. Genellikle telefon konuşması
esnasında bir olayı anlatırken sesleri karıştırıp tekrar tekrar söylemektedir.
Nedenleri;
genellikle küçük yaşlarda baş gösteren psikolojik sebeplere bağlı gelişen bir
rahatsızlık türüdür. Kekemelerin hikayesi incelendiğinde bulgularda 2 ile 9 yaş
arasında; ani kayıp, sarsacak korku gibi şeyler görünmektedir. Bazı hastalarda
ise bebeklik yaşında aileye yeni kardeşin katılımıyla anne baba paylaşımı
kardeşi aşırı kıskanma gibi faktörlerle de karşılaşılmaktadır.
Aile bireylerinde kekemenin olması çocuğun o kişiyi rol
model almasıyla öğrenilen konuşma tarzını dışa vurumu şeklinde gözlemlenir.
Beyinde bulunan konuşma lobu yüksek ateşe maruz kalınmaktan
dolayı hasar görmüş ise bu durumda kekemeliğe yol açmaktadır.
Nedenleri çeşitli olsa da sonuçları aynıdır.
Peki, kekemelik nasıl
geçer?
Kekeme kişiler özel eğitime tabii tutulmalıdırlar. Beyinde
lobların her birinin görevi olmaktadır. Çeşitli terapilerle kişiye fısıltı ile
diyafram çalışmaları yaptırtarak konu aşılmaya çalışılmalıdır.
Kekeme çocuklara aile
eÄŸitimi:
Çocuğa sık sık nasıl konuşuyorsun gibi rencide edici sözler
kullanarak toplumdan soğutmamak gereklidir. İyi birer dinleyici olunmalı bireyler
sabırla empati yöntemi ile yardımcı olmaya çalışmalıdır.
9 yaş altındaki
çocuklarla konuşurken özellikle şu tutum sergilenmeli;
Aile yavaş yavaş konuşmalıdır. Çocuğun merak duyduğu konuları tane tane anlatmalıdır. Uzun ve çok oyalayıcı cümlelerden kaçınılmalıdır. Çocuğun kendine olan güvenini artıracak tarzda konuşmalar yapılmalıdır. Küçük de olsa yapılan her olumlu davranış için takdir edilmelidirler. Kesinlikle bu durum için alaycı bakış, tavır ve/veya ima olmamalıdır. Bu sorunu yenmek için öz güven kazanımı oldukça önemlidir.