Tüm dünya gibi
ülkemizde de malaesef obez kişi sayısı hızla artmaktadır. Yapılan son
araştırmalarda dünya genelinde obez kişi sayısı bir milyarı geçmiştir. Ülkemizde
ise bu sayı 15 milyondan fazladır. Neredeyse tüm hastalıkların etyolojisinde ya
doğrudan ya da dolaylı olarak bulunan obezlik toplumsal bir sağlık sorunudur.
Obezlik kriteri vücut kitle
indeksine bağlıdır. Kişinin vücut kitle indeksi 30 ve yukarısında ise obez
kabul edilir. 24 ile 29 arasındaki değerlerde şişman, 24 altı normal kabul edilir.
VKİ kişinin kilogram olarak ağırlığının, boyunun karesine bölünmesiyle elde
edilir. Fazla kilolu olmak; şeker, tansiyon, kalp hastalıkları ve çeşitli
kanser türleri gibi birçok hastalığın en önemli nedenleri arasındadır.
Bunun dışında şişmanlık, gene
omurgamızla ilgili eklem rahatsızlıklarına yol açan ciddi bir problemdir.
Cinsel problemlere yol açabilir, çeşitli hormonal bozukluklara yol açabilir. Fazla karbonhidratlı beslenme, kolon kanseri
riskini arttıran faktörler arasındadır.
Bugün diyabet ve hipertansiyon
hastalarına fazla kilolarından kurtulma ve egzersiz önerilmektedir. Obezite
tedavisine başlamadan önce hasta hemen diyete alınmamaktadır. Öncelikle kişi obez ise veya fazla kilosu var
ise bunun bir sebebi var mı yok mu bu araştırılmalıdır.
Şişmanlığa tiroid hormon yetersizliği dediğimiz
hipotiroidi neden olabilir. Tiroid hormonu metabolizmayı hızlandırır. Bu hormon
az salındığında metabolizma yavaşlar ve vücut yağ depolamaya başlar.
Bunun dışında obez kişide insülin hormonu direnci de söz konusu olabilir. Şeker metabolizmasındaki bozukluk kişinin sık sık açıkmasına neden olur. Tatlı ve şekeri çok bol tüketen bu kişiler diyet yapmada da bçoğu zaman başarılı olamaz. Böyle bir sorunun olup olmadığı mutlaka değerlendirilmelidir. Yani kilonuzun şişmanlığınızın altında yatan bir hastalık var mı bu değerlendirilmelidir. Bundan sonra hastaya en uygun yaşam şartları da göz önüne alınarak bir diyet programı uygulanmalıdır.