“İngilizler'in
1. Dünya Savaşı’nda tahrip ettiği İstanbul-Mekke arasındaki
Hicaz demiryolu projesi, 100 yıl sonra yeniden start alıyor...
2
bin 241 km uzunluğundaki proje kapsamında, İstanbul'dan hareket
eden hızlı tren 4 ülkeyi geçip Mekke'ye ulaşacak.
Türkiye
son yılların en büyük demiryolu projesine yeniden start vermeye
hazırlanıyor. İstanbul-Hicaz Demiryolu 100 yıllık aradan sonra
tekrar yapılıyor. 1 Eylül 1900 tarihinde ilk temeli atılan ve
1904 yılından itibaren aşama aşama hizmete giren İstanbul-Mekke
hatta yeniden canlandırılacak. Abdülhamid Han'ın en önemli
projelerinden biri olan hattın yeniden devreye girmesiyle
İstanbul-Mekke arası hızlı trenle 24 saate inecek. Yılda iki
milyon yolcunun taşınacağı hızlı demiryolu şebekesi Kızıldeniz
kıyısındaki Cidde'yi de kapsayacak." (1)
Bir
süre önce gazete ya da televizyonlarda sık geçen bir haberdi.
Birçok kişiyi heyecanlandırmıştı. Haberden
anlaşılacağı üzere; 100 yıllık bir proje hala önemini ve
geçerliliğini korumakta. Gelin, 100 yıl sonra bile gündemden
düşmeyen “Hicaz Demiryolu Projesi”ne tutalım
projektörlerimizi.
ABDÜLHAMİD'İN GİRİŞİMİ
Abdülhamid,
saltanatı süresince çok sayıda proje ortaya koydu. Bu
projelerinden biri de Hicaz Demiryolu Projesi'ydi. Gerçi proje Abdülhamid'den önce Abdülaziz tarafından da düşünülmüştü, fakat uygulanamamıştı.
Hicaz, İslam için çok önemli bir yerdi. Bu yüzden Osmanlı Devleti her daim buraya özel önem gösterdi. Ayrıca, Hilafet'in meşruluğunu da sağlıyordu. Hicaz'ın kaybedilmesiyle Hilafet de kaybedilebilirdi.
HİCAZ DEMİRYOLU PROJESİ'NİN AMACI
Hicaz Demiryolu Projesi, hangi amaçla ortaya atılmıştı? Çok farklı amaçları olmakla beraber üç amaç üstünde durulabilir:
Bölgedeki Arap kabilelerin olası isyanlarına karşı koyabilmek, kutsal mekanları muhafaza edilmek ve dışarıdan gelebilecek bir saldırıya karşı koyabilmek,
Hacı adaylarının, Hac ibadetini rahat ve sağlıklı bir şekilde yapabilmesini sağlamak,
Bölge
halkıyla merkez arasındaki bağı kuvvetlendirmek için
yapılmıştır.
Bu
projenin inşasını finanse etmek için İslam dünyasında yardım
kampanyaları başlatıldı. Yardım kampanyalarına ilgi büyük
olmuş ve maliyetin üçte biri bu yardımlardan karşılanmıştı.
(NOT: Proje 4 milyon altına mal olmuştu.) Kampanyaya Abdülhamid de 50 bin lira vererek destek vermişti.(2)
Demiryolunun
inşasına 1900 yılında başlandı. Ağırlıklı olarak Türk
işçiler çalışmakla beraber bazı yerlerde yerel halktan kimseler
de çalıştı. Bunun yanında birçok Alman mühendis
çalışmalarda yer almıştı.
Hicaz demiryolunun yapım çalışmaları
Projenin
planı şu şekildeydi; Şam'dan başlayan demiryolu önce Medine'ye
sonra da Mekke'ye gidecek. Ardından da Cidde'ye ulaşacak. Cidde'den
sonraki durak ise Yemen'di. Ancak, demiryolu sadece Medine'ye kadar
ulaştırılmış, diğer bölgelere ulaştırılamamıştır.
PROJEDEN İNGİLİZLER RAHATSIZ
Hicaz
Demiryolu Projesi, İngilizler tarafından büyük tepkiyle
karşılandı. Çünkü, İngiltere'nin bölgedeki nüfuzunu
kırabilecek güçte bir projeydi. Bölgeye asker sevkiyatı
kolaylaşacak ve bölgenin merkezle bağı güçlenecekti.
Proje, 27 Ağustos 1908'de tamamlandı ve büyük bir tören yapıldı.
“Hicaz Demiryolu”, resmi belgelerde “Hamidiye Hicaz Demiryolu”
olarak geçiyordu. Bu arada, hat uzunluğu(Şam-Medine) ise yaklaşık 1320
kilometreyi buldu.
1916 yılında ünlü İngiliz casusu Thomas Edward Lawrence'ın direktifleriyle hareket eden birtakım Arap kabileleri Maan-Medine arasındaki 680 kilometrelik hattı tahrip ettiler. Günümüzde halen bu demiryolunun izlerini görmek mümkün...
(1)www.haberturk.com, 7 Ağustos 2011
(2)Bugün gazetesi, Erhan Afyoncu, 14 Ağustos 2011