1855 yılında Almanya’da dünyaya gelen Ferdinand Tönnies,
toplumu oluÅŸturan bireylerin birbirleriyle olan iliÅŸki ve etkileÅŸimlerin sosyal
hayatın temelini oluşturduğunu savunmuştur. Genel olarak toplumda meydana gelen
değişmeler, suç olayları ve intihar vakaları üzerinde çalışmalar yapmıştır.
Sanayileşmenin yaşandığı bir dönemde yaşadığı için endüstrinin sosyal
ilişkilerde yarattığı farklılıkları incelemiştir. Pozitivizme eleştirel bir
yaklaşım gösteren Tönnies bu farklılıkların temelinde yatan nedenleri
irdelerken sosyal psikolojiyi de kullanmıştır. Kiel Üniversitesi’nde
profesörlük yapmış, burada en önemli eseri olan Cemaat ve Cemiyet’i
yazmıştır. Eserinde toplumların cemaatten cemiyete dönüşen bir evrim
yaşayacağını savunur.
Tönnies’e göre tüm toplumların özünde insan iradesi
vardır. İnsan iradesi ise iki farklı özelliğe sahiptir. Birincisinde iradeyi
bireylerin yaradılışına dayandırır ve doğal
irade şeklinde tanımlar. İkincisi ise yapaydır ve onu bireyin amaçlarını
gerçekleştirme kabiliyetine dayandırarak rasyonel
irade olarak tanımlar.
Tönnies’in
cemaat kavramı endüstri öncesi tarım
toplumunu ifade eder. Bu toplumda bireyler birbirleriyle yakın ilişki
içerisindedir ve ana ögeleri aile ile kilisedir. Toplumun değerlerini bu iki
öge belirler bu nedenle de daha çok din ve ahlaka dayalıdır. Ortak kazançlara önem
verilen cemaat toplumlarında dayanışma önem kazanmıştır.
Sanayileşmenin başlamasıyla insan ilişkileri de değişmeye
başlamıştır. Bireylerin istek ve gereksinimlerinde oluşan farklılıklar cemaat
anlayışını da yavaş yavaş yok etmeye başlamıştır. Daha önceden toplumun ortak
kazançları göz önünde bulundurulurken artık bireysel kazançlara önem
verilmiştir. Bireyler arasındaki duygusal bağ menfaat ilişkisine dönüşmüştür. Toplumun
ortak kazançları gözetilmediği için de sınıflaşmalar ortaya çıkacaktır. Aile ile
kilisenin oluşturduğu ve daha çok gelenek-göreneklere dayanan toplumsal norm ve
değerlerin yerini ticaretle uğraşan toplumun ihtiyaçlarını karşılayabilecek
olan yazılı kanunlar almıştır. Böylece doğal iradeden rasyonel iradeye bir
geçiş yaşanmaya başlanmıştır cemaat, cemiyete
dönüşmüştür. Tönnies’e göre evrim sonucu cemaat tamamen ortadan kalkmayacak,
her iki toplum özellikleri de bir arada bulunabilecektir. Gerçekleşen bu evrim
sonucunda suç olayları ve intiharların daha sık gözlemlenmesi bu değişimin olumlu
olmadığını göstermektedir.