Öğrenilmiş çaresizlik, kişinin farklı durumlarda çok
sayıda başarısızlığa uğrayarak, yaptığı eylemlerin olaya direkt olarak katkı
sağlamadığını düşündürmesidir. Bir başka deyişle, geçmişteki acı deneyimler
sonucu meydana gelen kötü senaryoların bir sonraki olaylara şartlar
gözetilmeksizin uyarlanmasıdır. Öğrenilmiş çaresizliği benimsemiş kişiler,
olayların kendi kontrolü dışında geliştiğini varsayar ve bir konuda bir kere başarısızlığa uğradığında
bir daha asla başaramayacağını düşünür.
Öğrenilmiş çaresizlik, hepimizin içinde az ya da çok
vardır. Mesela bir olay karşısında defalarca başarısızlığa uğradığımızda bu
olayı asla başaramayacağımızı düşünür ve kendimizi sınırlarız. Daha sonları
şartlar değişir ancak biz kendimizi başaramayacağımıza şartlandırdığımız için
tekrar denemek gibi bir çabamız olmaz ve sonuç olarak çaresizliğe düşeriz.
Öğrenilmiş çaresizlik insanda 3 şeyi hedef alır. Bunlar;
- Akıl
- Ä°stekler/Tutkular
- Duygular
- Öğrenilmiş çaresizliği yaşayan insanların akıl ve düşünme
yetilerinde bir zayıflama boy gösterir. Bunun nedeni gelişen olaylar karşısında
akıllarını kullanmanın olayı değiştirmeyeceğini düşündürmesidir. Bu yüzden
beyin aktiviteleri düşer ve düşünme yetileri de zayıflar.Öğrenilmiş çaresizlik psikolojisini uzun süre yaşayan
insanlar zamanla olaylar karşısında, davranışları ve sonuçları arasındaki
bağlantıyı kuramamaya başlar. Bu kopukluk sonucunda kişiler kendi
davranışlarının sonucuna karşı ilgisizleşir ve kendi iradi seçimlerine değer
vermez hale gelirler.
- Öğrenilmiş çaresizliğin hedef aldığı bir diğer olgu ise isteklerimizdir.
Bu öğrenilmiş çaresizlik psikolojisinin sonucunda kişiler istediklerini elde
etmenin kendi ellerinde olmadığı yanılgısına varır. Bunun sonunda isteyerek
yaptıkları davranışlara bir sınırlılık getirirler. İsteyerek yapılan
davranışların yerini mecburi davranışlar alarak, kişiler kendi isteklerine
karşı ilgisizleşmeye başlar.
- Son olarak, öğrenilmiş çaresizlik yaşayanların duyguları
da zayıflar. Uzun süre acı çeken, kurtulmak için çabalayan ancak sonucu
değiştiremeyen insanlar zamanla bu acıyı kabullenir ve kendilerini bu acıyla
birlikte yaÅŸamaya hapseder. Bunun sonunda ise kiÅŸi yaÅŸama sevincini kaybeder.
İşte bu yüzden öğrenilmiş çaresizlik duyguların körelmesinde etkili bir
olgudur.
Öğrenilmiş çaresizlik, kişileri yalnızca psikolojik
olarak olumsuz etkilemez. Fizyolojik olarakta insanları rahatsızlığa düşürebilir.
Bu yüzden yediklerimiz kadar düşündüklerimize de dikkat etmeliyiz.