Genel olarak baktığımızda söyleyebileceğimiz şey, aslında
insanların yeni bir durumu genellikle hızlı ve doğru bir şekilde
değerlendirebilme özelliğine sahip olmalarıdır. Bir olayı değerlendirirken
orada kimlerin bulunduÄŸunu, ne olup bittiÄŸini ve bunu neyin izleyebileceÄŸini
hesaplarlar. Örneğin hemen hepiniz üniversiteye ilk başladığınızda kimin kim
olduğunu ve nasıl davranmanız gerektiği konusunda büyük olasılıkla hızlı
varsayımlarda bulunmuşsunuzdur. Bir başka örnek verecek olursak, yeni bir kişi
ile karşılaştığınızda ondan biraz zaman isteyip, bu kişi hakkında
öğrendiklerinizi tartıyor, ondan hoşlanıp hoşlanmadığınıza karar vermeye
çalışıyorsunuz. Bilmediğiniz bir yolda ilerlerken arabanızı kenara çekip
yoldaki dönemeçleri ve iniş çıkışları hesaplamaya çalışıyorsunuz. Aslında bu
söylediklerimiz kulağa yorucu geliyor olabilir.
Neyse ki
insanlar hakkında çaba sarf etmeden hızlı bir şekilde izlenimler edinebiliyor
ve yeni bir yolda ilerlerken bilinçli çözümlemelere fazla ihtiyaç duymuyoruz.
Tüm bunları yaparken geçmişteki deneyimlerimizi ve dünya ile ilgili
bilgilerimizi otomatik analiz ediyoruz. Otomatik
düşünme biçimi bilinçdışı, kasıtsız,
istemsiz ve çabasız düşünmedir.
Gündelik
Kuramlarımız: Şemalarla Otomatik Düşünme
Otomatik düşünme önceki
deneyimlerimizle bağlantı kurarak yeni durumları algılamamıza yardım eder.
Tanımadığımız biri ile karşılaştığımız da nasıl biri olduğunu anlamak için
tepeden tırnağa incelemeye başlarız. Aynı şey durumlar, yerler ve nesneler
içinde geçerlidir.
Daha formüle ederek anlatmak
gerekirse, insanlar sosyal dünya ile ilgili bilgileri düzenleyen ve şemalar olarak adlandırılan zihinsel
yapılardan yararlanırlar. Bu yapılar farkına vardığımız, üzerinde düşündüğümüz
ve anımsadığımız bilgileri etkiler.
Zihinsel
Stratejiler Ve Kısayollar
Hangi üniversitede okumak
istediğinize karar vermek için nasıl bir çalışma yaptığınızı düşünün. Belki
ülkenizdeki bütün üniversitelere tek tek incelemek gibi bir strateji
belirlediniz. Çoğu öğrenci her bir üniversiteyi detaylı araştırmak yerine önce
seçenekleri azaltır ve ondan sonra geriye kalan az sayıdaki okulu araştırmaya
baÅŸlar.
Verdiğimiz bu örnek aslında
günlük hayatta verdiğimiz bir çok karar benzemektedir. Hangi işi kabul
edeceğinize, hangi arabayı alacağınıza ya da kiminle evleneceğinize karar
verirken genellikle bütün seçenekleri detaylı olarak incelemeyiz. Bunun yerine
kararlarımızı kolaylaştıran ve her bir kararı büyük bir araştırma projesi
şekline dönüştürmeden hayatımıza devam etmemizi sağlayan zihinsel stratejileri ve
kısayolları kullanırız. Elbette ki bu kısayollar her zaman doğruya
ulaşmamızı sağlamaz.
Seçenekleri incelerken insan
öncelikle en baştan başlamak yerine geçmiş bilgi ve şemaları kullanırlar. Buna
karşın belli başlı bazı karar ve yargılara varırken elimizin altında her zaman
önceden hazırlanmış bir şema olmayabilir.
Böyle zamanlarda genellikle yargıya varmada sezgisel kestirme yol
kullanma olarak isimlendirilen zihinsel kısayolları kullanırız. Tabi bu
metodun her zaman dünya ile ilgili doğru çıkarımlara götürmeyeceğini bilmemiz
gerekir.
Bilinçdışı
Düşünmenin Gücü
Otomatik düşünmenin
tamamlayıcı özelliklerinden biri de bilinçdışı
olmasıdır. Düşündüğümüzün farkında olmadan düşünebiliyor olmak inanılması güç
gibi görünse de sosyal psikologlar her geçen gün bunun geçerliliği konusunda
daha fazla ikna oluyorlar.
Bilinçdışı düşünmeye bir örnek birbiriyle çatışan birden çok amacımız olduğu ve hangisini seçeceğimize karar veremediğimiz durumlarda görülür.