Bu siteyi kullanarak Gizlilik Politikası'nı ve Kullanım Şartları'nı kabul etmiş olursunuz.
Kabul Et
Gündem TürkiyeGündem TürkiyeGündem Türkiye
  • Anasayfa
  • Tarih
    TarihDaha Fazlasını Göster
    HİTİT SERAMİK SANATI
    17 Aralık 2013
    HİTİT HEYKEL SANATI
    13 Aralık 2013
    HİTİT MİMARİSİ
    5 Aralık 2013
    HİTİT MİTOLOJİSİ
    30 Kasım 2013
    HİTİT DİNİ, TEŞHUP VE HEPAT
    24 Kasım 2013
  • Eğitim
    EğitimDaha Fazlasını Göster
    Çocuğunuzun Liderlik Becerilerini Geliştirme
    17 Mart 2025
    İlk ve Ortaokul Öğretmenleri İçin Etkili Sınıf Yönetimi Stratejileri
    16 Mart 2025
    Lisansüstü Öğrenciler İçin Araştırma Fonu Bulma Stratejileri
    15 Mart 2025
    Sınıf İçi Etkileşim Dinamikleri
    14 Mart 2025
    Eğitimde Kültürel Sermaye Teorisi
    13 Mart 2025
  • Sağlık
    SağlıkDaha Fazlasını Göster
    Bebekler İçin Ek Gıdaya Geçiş Süreci
    26 Mart 2025
    Vajinal Atrofi: Menopoz Sonrası Belirtiler ve Tedaviler
    23 Mart 2025
    Ani Bebek Ölümü Sendromu Risk Faktörleri
    19 Mart 2025
    Göz Tansiyonu Ölçümü ve Önemi
    17 Mart 2025
    Menopoz Sonrası Hormonal Değişiklikler ve Sağlık Etkileri
    16 Mart 2025
  • Teknoloji
    TeknolojiDaha Fazlasını Göster
    Akıllı Telefon Pil Ömrü Optimizasyonu Teknikleri
    19 Mart 2025
    Büyük Veri Analitiği ve İnternet
    18 Mart 2025
    Grafik Tabletleri: Dijital Sanat Donanımları
    17 Mart 2025
    TypeScript Kullanımı
    15 Mart 2025
    PUBG’nin Battle Royale Türünü Başlatması
    13 Mart 2025
  • Listem
Search
  • Birey
  • Temel Bilgiler
  • Sosyal Psikoloji
  • Benlik
  • Saldırganlık
  • Toplum
  • Aile Sosyolojisi
  • Antropoloji
  • Eğitim Sosyolojisi
  • Toplum Bilimciler
  • Kültür & Sanat
  • Edebiyat / Kitap
  • Müze
  • Müzik
  • Sinema
  • Yemek Tarifleri
  • Reklam vermek için tıklayın
Okunulan: LALE DEVRİ (1718 – 1730)
Paylaş
Oturum Aç
Bildirim Daha Fazlasını Göster
Yazı Tipi BoyutlandırıcıAa
Gündem TürkiyeGündem Türkiye
Yazı Tipi BoyutlandırıcıAa
  • Tarih
  • Eğitim
  • Sağlık
  • Birey
  • Toplum
  • Teknoloji
  • Kültür & Sanat
Search
  • Anasayfa
  • Listem
  • İletişim
Mevcut bir hesabınız var mı? Oturum Aç
Bizi takip edin
  • Reklam vermek için tıklayın
© 2011 Gündem Türkiye
Gündem Türkiye > Tarih > Osmanlı Tarihi > LALE DEVRİ (1718 – 1730)
Osmanlı Tarihi

LALE DEVRİ (1718 – 1730)

Zeynep ÇAKIR
Son güncelleme: 24 Ocak 2012 15:55
Zeynep ÇAKIR 6.3k Görüntüleme
Paylaş
5 Dk Okuma
Paylaş

     Ne Sibel Can’ın şarkısını söylemek ne de akla ziyan aile kavramını baştan başa tahrip eden diziyi anlatmaktır niyetimiz. Tarihimizin bir dönemine neden bu isim verilmiştir?  Devrin hususiyetleri nelerdir? Bir çiçeğin siyasetle nasıl bir ilişkisi olabilir? İşte bunların cevabı için tarihin bu safhasına bir perde aralayalım istedik:

     Devletin başında Sultan 3. Ahmed, hükümette ise Veziriazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın siyasetinin etkili olduğu dönemdir Lale Devri. Padişahın ince zevk sahibi olması ve sanatçı ruhu ile başbakanın aynı özelliklere sahip oluşundan kaynaklanan uyum, İstanbul’u lalelerle bezeli köşk ve mesirelerle  donatmış ve birçok mimari eserle de şehrin zaten güzel olan yüzü adeta gelinlik kıza çevrilmiştir. 200 ‘den fazla lale çeşidinin üretildiği bu dönemin alamet-i farikası ve devrin adıyla özdeşleşmiş simgesi “Sadabad Köşkleri’”dir. Yazın Kağıthane eğlenceleri , kışın helva sohbetleri ile zevk-ü sâfâya dayalı bir eğlence anlayışı hakimdir denilip , tenkit edilse de aslında Lale Devri ; Osmanlı idarecilerinin ilk defa batıdan geride kaldığını kabullendiği, psikolojik bir yenilgi halini tamir etme arayışlarından gelen savunma mekanizmasıyla,  devlete yeni bir imaj verme çabalarının ürünüdür. 

      Dış siyasette Rusya ile Prut ( 1711) Avusturya ile Pasarofça (1718) antlaşmaları yapılmıştır ki; bunlardan birincisi Rusya karşısında daha güçlü olmak imkanı varken fırsatı değerlendiren diplomasi gücüne sahip olunamadığı için kârsız bir antlaşmadır. Maalesef ileride Rusya’nın daha güçlü ve baş ağırtan bir rakip olmasının yolunu açacaktır. Diğerinde ise Avusturya’ ya Belgrad, Banat yaylası ve Eflak’ın bir bölümü verilecektir. İşte tüm bu kayıplarla gelen moral bozukluğu ve doğuda İran cephesinin kapanmasıyla, idareciler; yenilginin halk üzerinde tahribatını azaltmak için dışta uzun süreli bir sulh ortamından da istifade ile; içte yenilikler ve estetik zevke hitap  eden gelişmelere dayalı bir anlayışın mimarı olmuşlardır. O kadar ki devrin şairi Nedim’e;  “Bu şehr-i İstanbul ki bi misl-ü bahadır. Bir sengine yekpare Acem mülkü fedadır” dedirtecektir.

      Barış süresinin uzunluğu, savaş harcamalarına ayrılan bütçenin bayındırlık faaliyetlerine aktarılmasını sağlamıştır. Aslında Lale Devri, Osmanlı’da ilmi faaliyetlerin ve ilim meclislerinin yüksek seviyeye çıktığı bir dönemdir. Padişah tarafından bizzat Topkapı Sarayı içinde ve Yeni Camii’de bir kütüphane yaptırılmış, matbaa kurularak yabancı eserler hem Türkçe’ye çevrilmiş ve hem de birçok yazma eser matbu hale getirilmiştir. Sadece İstanbul’da bulunan 90. bin hattatın geçim vasıtasını ellerinden almamak için dini eserlerin matbaada basılması işi onlara yeni istihdam alanları oluşturularak kademeli olarak gerçekleşmiştir. Basılacak eserlerin ham maddesi olan kağıdın temini için Yalova’da bir kağıt fabrikasının açılması, bir kumaş fabrikasının kurulması, çini ve seramik işçiliğinin gelişmesi, itfaiye örgütünün temeli olan tulumbacı ocağının açılması, batıdaki gelişmeleri takip amacıyla Avrupa başkentlerine ilk defa elçi gönderilmesi gibi gelişmeler devrin idarecilerinin sadece vur patlasın çal oynasın amacında olmadığını göstermeye yeter de artar. Fakat öte yandan devletin hamuru olan gaza ve cihad idealinden sapma , lüks ve israfa ve gösterişe dayalı hayat tarzı alışılmadık bir zihniyet değişiminin temellerinin  atıldığını gösterir ki işte buna duyulan tepki ve özellikle sığ düşünceden kaynaklanan yenilik karşıtı olma bu sükun devrinin Patrona Halil İsyanı ile bitmesini netice verecektir. Özellikle İrana sefer açılmasını gerektiren olaylara rağmen sefer kararının çıkmaması bardağı taşıran son damla olacaktır. Tarihimizin bu kanlı isyanı ile sadece siyasi kimliği ile değil ilim ve sanat erbabını korumakla da ünlenmiş hatta coğrafyamıza Nevşehir’e  kazandırmış Damat İbrahim Paşa gibi çok yönlü bir devlet adamını kaybetmemişiz, devrin simgesi olan yalıların köşklerin bir numûnesini olsun görmekten aciz kalmışız. Belki hatalı ve eksik çok yönü olsa da Osmanlının kendini toparlamasının ilk şuurlu örneği , bir ihtilalin eliyle yer ile yeksan olmuştur. Zaten ihtilalin mayasında tahrip olduğu için,  çıkış noktası  hangi gerekçeye dayanırsa dayansın, sonuç itibariyle  devleti olduğundan daha da geriye götürür. Patrona Halil İsyanının yaralarını sarmak , devleti, bundan sonra da sil baştan bir dizi ıslahatlar ve reformlarla uğraşmak  zorunda bırakmıştır.

- Reklam -

Diğer Konular

SİVAS KONGRESİ

BİRİNCİ BALKAN SAVAŞI

TRABLUSGARP SAVAŞI

ŞANI BÜYÜK OSMAN PAŞA PLEVNE’DEN ÇIKMAM DİYOR

MONDROS ATEŞKES ANLAŞMASI VE MADDELERİ

Etiketler:lale devripatrona haliltopkapı sarayı
Bu İçeriği Paylaşın
Facebook X Bağlantıyı Kopyala Yazdır
Paylaş
Ne düşünüyorsun?
Müthiş0
Üzücü0
Komik0
Sıkıcı0
Öfkeli0
Tepkili0
Hoşnut0
Önceki İçerik ZAYIFLAMAK İSTEYENLER BU ÖNERİYE KULAK VERİN
Sonraki İçerik SAN ANDREAS MULTIPLAYER MODİFİKASYONU VE ROL YAPMA SUNUCULARI
1 Yorum 1 Yorum
  • çağdaş kınalı dedi ki:
    19 Ağustos 2012, 23:25

    yazıda da açıklandığı gibi, Osmanlı almış eline küreği var gücüyle kazmış kendi mezarını…

    Yanıtlamak için oturum açın

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.

Bizi Takip Edin

FacebookBeğen
XTakip et

Yeni Konular

Bebekler İçin Ek Gıdaya Geçiş Süreci
Anne - Bebek Sağlığı 26 Mart 2025
Vajinal Atrofi: Menopoz Sonrası Belirtiler ve Tedaviler
Kadın Sağlığı 23 Mart 2025
Ani Bebek Ölümü Sendromu Risk Faktörleri
Anne - Bebek Sağlığı 19 Mart 2025
Akıllı Telefon Pil Ömrü Optimizasyonu Teknikleri
Mobil 19 Mart 2025

İlginizi Çekebilir

Osmanlı Tarihi

OSMANLININ SİYASETE BULAŞAN FİRST LADYLERİ

9 Aralık 2011
Osmanlı Tarihi

OSMANLI DEVLETİNİN YIKILMA SEBEPLERİ

19 Aralık 2011
Osmanlı Tarihi

SİZ İÇERDEN BİZ DIŞARDAN

6 Ocak 2012
Osmanlı Tarihi

TEŞKİLAT-I MAHSUSA

15 Nisan 2012
Gündem Türkiye

2011 yılından günümüze kadar yayında olan Gündem Türkiye; Tarih, Eğitim, Sağlık, Teknoloji, Birey, Toplum ve Kültür & Sanat kategorilerinde içerikler üreterek takipçilerine dürüst ve ilkeli bir şekilde hizmet vermeye devam etmektedir.

Linkler

  • Anasayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Kullanım Şartları
  • Çerez Politikası
  • Yasal Uyarı
  • İletişim

Bizi Takip Edin

Yazılan her yazı yazarların sorumluluğundadır. Hiçbir yazı izin alınmadan kopyalanamaz.
© 2011-2024 Gündem Türkiye
Go to mobile version