Belli bir eÄŸitim alarak kendisini
geliştirmiş veya işinde ilerlemiş üst düzey düşünme becerilerine sahip,
araştırmacı bireylerin çalışmak üzere gelişmiş ülkelere göç etmelerine beyin
göçü denir. Beyin göçleri genellikle
bilim insanları ve mühendisler tarafından gerçekleşmektedir. Bu kişiler sahip
oldukları nitelikler sebebiyle bulundukları toplumların bilimsel, kültürel
açıdan gelişmelerini sağlar, çağdaşlaşma yönünde gerekli ilerlemeleri gerçekleştirir,
kendilerinden sonraki nesillere fikirlerini bırakarak gelişimin sürekliliğine
katkıda bulunurlar. Bu nedenle beyin göçü toplumlar için önemli bir kayba sebep
olur. Bu göç hareketi genellikle az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerden
gelişmiş ülkelere doğru yaşanmaktadır. 1960’lı yıllardan sonra dikkat çekecek
boyutlara varan göç hareketi özellikle Amerika ve Avrupa’ya doğru
gelişmektedir. Beyin göçüne şunlar neden olabilmektedir:
Türkiye’ye bakacak olursak Amerikan Kongresi İstatistiklerine göre ciddi bir göç yaşandığı görülmektedir. 1962-67 yılları arasında 61 bilim adamı, 327 mühendis ve 319 doktor olmak üzere 707 yetişmiş insan gücü göç etmiştir. Aynı yıllarda Türkiye'den gelişmiş ülkelere, Birleşmiş Milletlerin kaynaklarına dayanan rakamlara göre, yılda ortalama 375 yetişmiş insan göç etmiştir. Bunların % 51.5 i tıp, % 40'ı mühendislik, % 5.5 i tabii bilimler ve % 3 ü sosyal bilimler alanlarından gelmektedir. Zeki Kuşçu’nun, ülkemizdeki meslek odalarında yaptığı araştırma sonuçlarına göre ise 1977 yılı sonu bakımından yurt dışına 4016 mühendis ve 2168 doktor göç etmiştir.1
Günümüzde gerçekleşen teknolojik gelişmeler, eğitim
alanındaki gelişme ve imkânların artması sebebiyle beyin göçü daha az yaşansa
da hala önemli bir sorun olarak görülmektedir. Bu sorunun çözülmesi için
öncelikle beyin göçüne dair kapsamlı bir istatistik çalışması yapılmalı hangi
alanlardan göç yaşandığı ve nedenleri tespit edilmelidir. Yükseköğrenimin
kalitesi yükseltilmeli böylelikle öğrencilerin yurt dışındaki lisans veya
lisansüstü eğitime ihtiyaç duymamaları sağlanmalıdır. Yurt dışında eğitim
görmüş olanlara ise yurt içinde iş imkânları verilmelidir. Bilim insanlarının
araştırmalarını kolaylıkla yürütebileceği ortamlar sağlanmalı ve buna yönelik
merkezler kurulmalıdır. Üniversite ve bölümler oluşturulurken iş olanakları göz
önünde bulundurulmalıdır. Bu anlamda yapılacak önleme çalışmaları ülkemizin
ekonomik ve bilimsel kalkınmasındaki kayıplarını ciddi oranda azaltacaktır.
1 Şahinöz,
Ahmet: Beyin Göçü ve Teknoloji Sorunu Amme İdaresi Dergisi., Cilt 15, Sayı 40,
Aralık 1982, s. 52.