Bencillik yani egoizm en kapsamlı anlamı ile bireyin kendine çıkar sağlaması ya da kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesi olarak açıklanabilir.
Her insan kendi içinde biraz bencillik duygusu besler ancak bunun farkında değildir. Bencillik çocukluktan gelen bir hastalıktır. Bu hastalıkla başa çıkmak ise ailelerin birincil görevidir. Örneğin yeni doğmuş bir çocuğu ele alalım. Bu çocuğa ebeveynleri tarafından paylaşma, yardımlaşma, dayanışma, birlikte yaşama alışkanlığı ve hakkına razı olmak gibi duygular yerleştirilmezse yani alışkanlık haline getirilmezse sonucu bencillik duygusunun kendini ortaya çıkarması olarak gerçekleşebilir. Yani çocuk büyüdükçe, özgüveni ve fizik gücü yerine geldikçe bencillik duygusu da artacak ve her şeye hâkim olma hissinin esiri haline gelecek. Buna ilk olarak yaşadığı ortamda başlayacak. İstekleri yerine getirilmezse öfke kontrolden çıkacak, kırıp dökmeye başlayacak, hala bir şeyler elde edemediyse bu kez evden eşyalar çalmaya başlayacak, bununda önüne geçilmezse sonuç olarak evden kaçarak aileyi bölebilecektir. İşte bu gibi üzücü durumlarla karşı karşıya kalmak istemiyorsak, çocuğumuza paylaşma, yardımlaşma ve hakkına razı olma gibi duyguları iyi aşılamamız gerekiyor. Aksi takdirde hem aile içinde hem de diğer sosyal çevrede kötü senaryolarla karşı karşıya kalabiliriz.
Bencillik, bir ailede kadının kocasından gizli para biriktirmesi ve aynı şekilde kocanın da karısından gizli banka hesabı açması olarak da karşımıza çıkabilir. Öğrencinin sınavda kopya çekmesi, bir futbolcunun golü hep kendisinin atmak istemesi, bir belediye başkanının ya da milletvekilinin önce kendi yakınlarını işe alması gibi bir çok olay bencilliğin içine girer.
Kısacası bencillik bir hastalıktır. Bu hastalık ancak aile içinde iyileştirilebilir. Tek başına bencilliği yenmek neredeyse imkânsızdır çünkü zaten bencil insanlar hep “ben” merkezlidir. Bu yüzden yalnız kalmak bencilliği çözmez aksine daha da artmasına neden olur ve içinden çıkılamayacak bir hâl alır.
Burada dikkat etmemiz gereken bireyin sosyalleşmesidir. Etrafındakilerle paylaşmayı öğrenmesidir. Payına düşeni sindirebilmesidir. Bunları yapabilirse eğer bencillik yerini paylaşımcılığa, yardımcılığa bırakacaktır.
Bence "ben-ci" olmak insanın doğasında var. Mantık şu: Bir insanı çok seviyorsunuz, onun için birçok taviz veriyor bir sürü fedakarlık yapıyorsunuz ve bunun için ben bencil değilim diyorsunuz. Halbuki birisini sevmekten mutlu olduğunuz için onu seversiniz, bilinçaltınızda birisine taviz vermekten mutlu olduğunuz için taviz verirsiniz. Yani her şeyin merkezinde aslında "ben" kavramı var.